28 Kasım 2008 Cuma

Resmi Siteler

Bugün hata ile fenerbahce.org resmi sitesine girdim haberler arasında Hıncal Uluç' a dava açıldı, klübümüz 15.000 YTL ceza aldı, İDO ek sefer düzenliyo, BJK maçı güvenlik toplantısı yapıldı vs. gibi saçma sapan haberler yer alıyor sonra dank etti elin yabancısı resmi sitelerinde ne yazıyo diye merak ettim ve üşenmedim Barcelona, Real Madrid, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Arsenal, Schalke, Bayern Münich (gerçi açılış sayfasında quasimodo ribery var ama olsun :))) takımlarının resmi sitelerini inceledim.
Hiçbirinde böyle saçma haberler yok bunlar yerine genç oyuncularla ilgili haberler - yorumlar, fan zonelar, ev sahibi ve deplasman bilet satışları, bahis oynama alanları, teknik direktörlerin maç öncesi (mesela chelsea de ve arsenal de 2 adamda açıklama yapmış hafta sonu maçları için) ve sonrası yorumları, alışveriş imkanları, tv kanalı olanların naklen yayınları var ve bizim resmi siteler gibi saçma sapan yalanlamalar yok.
Mesela Chelsea deplasmanına gidicek Arsenal seyircileriyle ilgili İDO ek seferi tarzı veya sizi 2.950 polis koruyacak haberleri bu resmi sitelerde yer alsa adama gülerler ya...
Biraz daha ciddiyet beyler ya lütfen adı üstünde RESMİ SİTE...

Ne Orada Ne Burada

Burda ne demek istiyoruz, tipik korku filmi mantığıyla gidersek filmlerde biri ölüyor, öbür tarafa gidemiyor bir sıkıntı yaşayıp, kimi evini bırakmak istemiyor, kimi karısını, kimi de öç almak için biraz daha takılim diyor ve kalıyor ondan sonra uğraş dur dayı gitsin diye.

Futbolda da böyle topçular var adam bas bas bağırıyo satın beni, oynamıcam yeter ya diye klüpler napıyo değerini veren olmadı 7.5 istiyoduk 2 verdiler. Ee kardeşim o zaman adamın değeri zaten 7.5 değilmiş olsa veren olurdu, 5 ' e anlaş versene yok olmaz turşusunu kurucam. İşte turşusunu kurucam dersen ve o adamı oynatırsan patlarsın.
Şevşenko Servet dünün en iyi örneğidir bence. Yıllar önce FB' de oynarken şöyle bir açıklama yapmıştı takım düz koşu yapıyor, bu en arkada koşuyor sümkürerek ve gazetecilere sesleniyor: "Çekin, çekin bir yıldızın sönüşünü çekin diye." Bunun üstüne pek forma şansı bulamıyor tabii taki Milan maçına kadar yani efsane olduğu ve sezon sonunda gönderildiği maça kadar. Sonra tekrar kendini buldu ta ki düne kadar, adam sezon başında gitmek istiyorum yurt dışına dedi, yok daha istediğimiz parayı veren çıkmadı dendi. Aşağıda kendimce gözlemlediğim bazı oyuncular var:

-Bobo:1,5 yıldır top oynamıyor ve bence kesinlikle kalmak istemiyor, resmi olmayan açıklamalara göre sezon başı D.Kiev talip oldu parada anlaştılar, Bobo Ukrayna liginde oynamam dedi ama sanki burda oynuyor.
-Delgado: Adama zorla sözleşme imzalattılar, sezona fırtına gibi girdi ancak bugün itibariyle durmuş ve bence aklı daha büyük bir ligde oynamakta olan futbolcu.
-Mehmet Topal: Sezon başı Everton' la adı geçti 15 milyon Euro lafları dolaştı (bence imkansız ) adamı yollamadılar, sakatlıktan kurtulamadı halen ama oynasa geçen sezonki performansını aratır bence.
-Arda Turan: Arsene Wenger' in gözbebeği rivayete göre ama satmıyolar bu sezon ciddi bir düşüş içinde geçen sezon şampiyonluğu getirmesine rağmen.
-Yattara: En şanssızı bu adam bence, yıllardan beri saman alevi olduğu için transfer olamadı, avrupaya açılmanın kapısı olan 3 büyüklere gelmedikçe ancak Katar' a falan gidersin o da tam başarıyordu ki olmadı, gider ayakta E.Yanal' a giydirmişti ama tükürdüğünü yaladı mecburen.
-Mehmet Topuz: Bu adamdanda transfer haberlerindende, klübünün açıklamalarından da bıktık artık sözde Fransa liginden 32.425 takım talip oldu ama değerini veren çıkmadı.
-Mehmet Çakır: Gençlerbirliği forması giyerken çok parladı, adı 3 büyükle anıldı oda yetmedi Van Gaal talip oldu AZ Alkmaar ama o soluğu Ankaraspor' da aldı nasıl olduysa.
-Tuncay Şanlı: FB' deyken rivayetlere göre Avrupa' dan 1.000 lerce takım istedi vermedik, sözleşmesi bitince şemsiye oldu.
Liste uzar gider bu arada gene rivayetlere göre Real Madrid Aragones' i istiyomuş aman diyim değerini bulmadı satamayız demeyin aramızda para toplayalım, easyjet' ten de biletini alıp yollayalım...

26 Kasım 2008 Çarşamba

Serbest radikaller

Maçla ilgili söyleyecek çok bişey yok. Neticede 4 tane birbirinden kötü takımın tatsız maçlarını seyretmeye devam ediyoruz. evet en kötüsü biziz, ama en iyisi de çeyrek finale bile çıkamaz.
Neyse benim değinmek istediğim konu farklı;
Toz kanundan atıfta bulunmuş, ben de genetikten giriyim.
"Serbest radikaller somatik hücrelere ve bağışıklık sistemine saldıran moleküllerdir" demiş tanım. Tribünde arka sıramda oturan 2 tane serbest radikale sesleniyorum. daha nicesi varda bunlar beni en çok rahatsız edenler, Sezon başından beri ne tat bıraktınız ne huzur ya;
"sağa ver sağa, hay allah belanı versin, solda adam boştu, senin gibi topçunun taa"
"çıkar şu alex i yaa""kimi alsın yerine hocam?" "bilmiyorum çıkarsındaaa."
"kazım bee ne boka yararsın, (rakibi düğümlemiştir), yürü koçum vur, hay senin taaa a.q."
tarzındaki bu hıyarlar 90+4 dakika boyunca bütün negatif elektriklerini o bölgedeki diğer taraftarlar aracılığıyla futbolculara kadar yansıtıyorlar. bir hata yapan adam 10 hata yapmaya başlıyor, takım iyice saçmalıyor, taraftar geriliyor. hasar çok daha büyük oluyor..
Belki de maça iyi başlamamız ama ilk hatadan sonra tamamen düşmemizin veya ikinci yarıya yine sakin başlayıp tehlikeler yaratıp sonra ilk hatadan sonra yine düşmemizin sebebi biraz da bu serbest radikallerdir..
Tanım devam ediyor "Eğer serbest radikaller nötralize edilmezlerse vücutta ciddi hasarlara neden olurlar"
zaten maçlar keyifsiz, takım tatsız bide bu dallamaların abuk yorumları herşeyi iyice çekilmez hale getiriyor,
ağzının ortasına vurası geliyor insanın..
bi huzur verin ya!
.

Fatal Error

Blogu uzun bir süredir yazısız bıraktık neden olarak hafif sıkılma, bunalma, depresiflik ve kendi adıma içimdeki Futbol sevgimi azaltma kararım etkili oldu (tam olarak uygulayamasamda bunu planlıyorum sağlığım el vermiyo). İçimdeki futbol sevgisini azaltmam gerektiğine midemde çıkan sevimli, sempatik ülser ve gastrit etkili oldu, DR' un dediği "stress yapma yaşın çok genç daha, ülser daha ileriki yaşlarda çıkmalı" falan filan demişti. Dün gece maçta ve sonrasındaki midede oluşan yoğun asitlenme ve göğüs kafesine baskı yapan ani gaz saldırıları nefes kesmekte idi. Birde şunu farkettim ki blog sektörü biraz doymuş insanlar birbirlerinin yazılarını copy&paste hareketleriyle yayınlıyorlar, kullandıkları resimleri kullanıyorlar bende kendimi ileride KULLANILMIŞ hissetmek istemiyorum, tıpki dün geceden sonra hissettiğim gibi.
Takım bir önceki sezon zirve yapmış kaçan şampiyonluğa rağmen umut zirvede, aylardan Haziran daha 1 ay önce şampiyonlar liginde yarı finali kaçırmış takım olsun be diyoruz iyi yoldayız ve korkusuzca kombinemizi yeniliyoruz (şahsım adına yenilerken kupa kaldırırız falan gibi iddalarım yok ama bir önceki sezonki başarıları tekrarlasak yeter diyorum yoksa benim için o sezon bir TESADÜF olur diyordum ki boru gibi TESADÜFMÜŞ), meblağ yüksek olduğu için ayıptır söylemesi 7 taksitle alıyoruz. Aralık başında son taksidi ödeyeceğiz geçen 7 aya bakıyorum gelenleri, gidenleri tartışmanın bir anlamı yok, başarı olarak bakıyorum Avrupa' ya havluyu atmışsın (Kimse hikaye uydurmasın burda Porto' yu yeneme orda git Kiev' i yen hadi ordan be ...) , lige havluyu atmak üzeresin (Cumartesi akşamı olası bir mağlubiyet lige havlu attırır...) liderle puan farkın 8, fark çok değil belki ama ışık yok hiç. Örneğin bir takım elbise alsan ve taksitle alışveriş yapsan takım elbise eskidikçe helal olsun be iyi malmış paranın hakkını verdi dersin, bize bakıyorum tam tersi malın eskimesini geçtim 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun' un 4.ncü maddesi Ayıplı Mal' a atıfta bulunarak dava açsam kazanırım. Madde derki :
"Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir."
Ne farkı var şimdi o teklif edildi ne bulduk, gelen gideni aratır lafından nefret ederim ama atalarımız biliyomuş bişeyler be huzur içinde yatsınlar.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Enes Kanter-2

Dün akşam ki Fenerbahçe Ülker-Beşiktaş Cola Turka maçının yıldızı attığı 20 sayı, 6 ribaunt, 2 asist ve 1 blokla ( çok güzel bir bloktu gerçektende ) Devin Smith olabilir belki ama unutulmaması gereken bir gerçek daha varsa Enes Kanter' in 6 sayı, 14 ribauntluk(3' ü hücum ) performansıdır. Takım toplam 41 ribaunt almış 14' ünü bu genç almış %34 yani; önünde Mirsad gibi, Vidmar gibi, Oğuz gibi adamlar olmasına rağmen iyi yolda gidiyosun. Keep on walking.

16 Kasım 2008 Pazar

% 100 Gol

Guiza, içtiğin biralar bir işe yarasın bari :)

15 Kasım 2008 Cumartesi

Fenerbahçe' yi takip eden kazanıyor..

Çok iddialı ve abuk bir başlık biliyorum ama kastettiğim fikstürde takip eden.
Geçen yıl hatırlarsanız fikstür olarak sivasspor fenerbahçeyi takip ediyordu. Yani fener kimle oynasa ertesi hafta sivas onunla oynuyordu. Bu sene de aynı düzeni ankaraspor takip ediyor ve aynı sivas gibi ankarasporda ligin zirvesinde..
İster tesadüf olduğunu söyleyin isterseniz takipçi kulubün fenerle oynayan takımların aşırı performansından faydalandığına yorumlayın, böyle birşey var. sezon başında kim ankaraspordan böyle bir performansı bekliyordu ki? (gelecek sene iddaa da süpriz arayanlara duyurulur, feneri takip edin:))
Aynı totemden yola çıkarak, geçen yıl takipçi sivası fenerbahçe kendi evinde roberto carlos da silva rocha' nın golüyle 1-0 yenmişti. bakalım bugün ne kadarı tutucak?

Değiş tonton değiş..

Yepyeni bir lider, yepyeni bir ülke, yepyeni bir dünya..
Değişim başladı..
Gerçek özgürlük, gerçek demokrasi gelecek..
Dünya ekonomisi düze çıkacak, tüm insanlar refaha kavuşacak..
Afrikada açlığın ve hastalıkların sonu gelecek, başta orta doğu, tüm dünyada artık kan dökülmeyecek..
Ver gazı, ver!!
18 ekim tarihli postumda mccain-obama figürlerinin birbirinden pek bir farkları olmadığından bahsetmiştim.Bence ikisi de o büyük puppetmaster ın elindeki iki kukladan başka bişey değiller.
Ha mccaindense obama tabi, harvard mezunu anayasacı, okumuş - yazmış, gayet entellektüel vs.. ama zaten senaryo buydu;
Puppetmaster buyurdu ki, bakın ahali, tankla tüfekle girdik, işin içinden çıkamadık, şer odağı biz olduk, ekonomi patladı, ceo lara artık kötü gözle bakılıyor, imaj diye bişey kalmadı, amerikan rüyası amerikan kabusuna döndü. Sofranın orasına burasına saldırdılar, ne var ne yok mideye indirdiler ama hesabın altından kalkamayınca bulaşıkhaneye doğru yollandılar..
Bu pisliği temizlemek için hollywood filmivari bir şekilde bir superhero ya ihtiyaç duydular. İnandırıcı olsun diye siyah(bu kelimeye de takığım, zenci işte, hatta arap güzel ülkemde eskiden tüm kavruk tenlilere arap denirdi, hiç bir ırkçılık güdüsü barındırmaksızın.. neyse konuya dönelim) seçtiler. E her macera filminde olduğu gibi bir de kötü karaktere ihtiyaç vardı. Dünya'nın artık bıktığı savaşları destekleyen birisinden daha kötü biri olamazdı bu dönemde tabiki.
Tüm dünya da merakla bekledi acaba obama mı mccain mi kazancak diye..
Obama karşısında mccain-palin comicbook karakterlerinden ziyade daha ciddi birileri olsaydı "yes we can" mottosunu inandırıcı bulup, bize de belki faydası olabilir diye düşünebilirdim..ancak şu anda gördüğüm, silahla alamadıklarını inandırıcılıklarını artırdıktan sonra, uzun vadede yüzümüze gülüp arkadan dolanarak alacaklarıdır. (umarım yanılırım tabi)
Ama neticede, obama tercihinin kısa vadede daha kötü sonuçlar doğuracağına inanmıyorum ancak aşağıdaki komiklikleri hakedicek ölçüde güzel ve yalnız ülkeme fayda sağlayacağına da katılmıyorum:
* Van' da 44 tane kurban kesip obama posterlerinde obamanın alnına kan sürmek..(‘Sen Gerçek Bir Kahramansın’, ‘Obama Vanlılar Seni Seviyor’, ‘İçimizden Birisin’ ve ‘Seni Seviyoruz’ yazılı pankartlar eşliğinde..)
* Adana' da obama için 5 metrelik kebap yapıp beyazsaraya göndermek, ayrıca 5 kurban da burda gitmiş..
* Bartın'da bayan Obama için tel kırma işlemeli şal işlemek ve göndermek..
* Sivas' tan kangal köpek göndermek, first köpek diye de yazmışlar..
* Konya' da obama'ya özel ayakkabı üretmek..
Seçim gecesi kenya' daki köyünden canlı bağlantı yapmak ise hepsinin üzerindedir:)

14 Kasım 2008 Cuma

Ultraslan Protesto

Büyük GALATASARAY Taraftarı,

Bizlere yıllardır Kadıköy mağlubiyeti yaşatan futbolcularımıza, teknik ekibimize ve yönetimimize karşı tavrımızı bugün ki ( 13.11.2008 ) Kayserispor maçından önce futbolcularımızı tribünlere çağırmayarak ve maçın ilk beş dakikasın da oturma eylemi yaparak sessiz bir şekilde protesto ettik. Protestoya katılan ve daha sonra susmayarak takımımıza gerekli desteği veren bütün taraftarlarımıza teşekkür ederiz.

Futbolcularımıza, Teknik ekibimize ve Yönetimimize buradan bir kez daha sesleniyoruz;

Oynadığımız maç herhangi bir lig maçından ibaret olabilir ama ezeli rekabetin önemini anlayın. Bu maçların onur savaşı olduğunu ve Fenerbahçe’nin bizim en büyük rakibimiz olduğunu asla unutmayın.

İnşallah bizlere bir mağlubiyet daha yaşatmayarak şampiyon olup kendinizi affettirirsiniz.

Her zaman olduğu gibi sonuna kadar takımımızın arkasındayız ve arkasında olmaya devam edeceğiz.

Servet Çetin

Galatasaray-Kayserispor

Dün gecenin Fortis Türkiye Kupası kapanış maçı olan Galatasaray-Kayserispor maçını yerinde canlı seyrettim böylece bir hafta içinde 2 defa GS maçı seyretmiş oldum canlı olarak. Biri istediğimiz sonuçla 4 al 1 öde kampanyasına dönüştü diğeri ise çok önemli değildi. Numaralı tribünün eski açığa bakan kısmında, boş tribünlere oynanan bir mücadeleydi ( gerçi mücadele denmez ama neyse ).Kupa maçları her zaman sıkıcı olur, maça gelen seyircinin beklentisi bol gol olsun, gençler oynasın, seyirci kendini scout gibi hissetsin ve -"ben sana demiştim xx çok iyi topçu olucak, stili aynı yy' ye benziyor" geyikleri dönsündür kanımca. Dün kadrolara bakıyoruz GS' de FB maçının 11' inden 6 oyuncu var ki biri elmacık kemiği kırık Hannibal kıvamında Servet, Sabri, Meira, Lincoln, Baros, Ayhan diğerleri Mehmet Topal, Volkan Yaman, Ferdi Elmas, Aykut, Aydın kadrolara bakınca bu ne dedim ya bir tek ferdi elmas diye biri var hiç fikrim olmayan. Maç başlamadan 10 dakika önce girdik stat boş, hava ayaz mı ayaz, eller cepten çıkmıyor, kafalar kaplumbağa gibi içeri çekiliyor. Maç başladı taraftar bağırmıyor bi terslik var hemen sorarsın spek' e "nedir bu, niye bağırmıyorlar?" "Tepki 5-10 dk. bağırmazlar" . Nasıl ya diyorum FB' yi sanki her sene yeniyorlardı da bu sene es geçti gönül koymuşlar sanki 8.nci dakika gibi ses gelmeye başlıyor, "canım feda olsun sana hiçbir şeye değişilmez senin sevgin bu dünyada" ee 2 dakka önce tepki veriyodun şimdi hiçbişey senden değerli diil diyosun. Maç gerçekten kötü ilk yarı kayda değer hiç bişey yok 1-2 cılız atak hariç. İkinci yarı Baros-Ümit Karan; Ferdi-Arda değişiklikleri gelince tribünler hareketleniyor, Arda hız getiriyor ama Ümit Karan-Sabri-Lİncoln devamlı yerde halleri yok adeta. Aghahowa sana da bir çift lafım var; bu adam sezonu FB' ye attığı gollerle kapamış takla kontenjanı dolmuş, o maçtan sonra hedefim gol kralı olmak demişti hadi ordan pehhhhh son 15 dakika keyifli bir hal alıyor pozisyonlar falan maçta sertleşmeye başladı, ben içimden diyodum ki ya sabri ya ü.karan kesin bişey yapıcak ki bingo ilk tahminde tutturdum sabri kendine faul yapan adama saldırdı abit seyrediyo. Bir pozisyonda Kayseri' li tereyağından kıl çeker gibi topu aldı Sabri' den yerde kıvranıyo, taklalar atıyo ama bişeyi yok hakemi kesiyo bu arada Kayseri kontrada 3-2, 4-2 gibi bişey tam göremiyorum açım gereği topu taca attılar hemen kalktı yerine koşuyor tribünde arkadan bir ses "iyi yaptı yoksa gol yiyebilirdik" hay allah ya sabır diyorum, taraftarı böyle düşünürse futbolcuda bunu yapar diyorum. Velhasıl kelem 89.ncu dakikada hakem serbest atış verdi ki bence faul diil bir karambol gol oda ofsayt ya elle ya ofsaytla oluyo bu ara zaten. Maç bitiyor düdükten sonra kavga baş rolde gene sabri...

Kimse yanlış anlamasın ama ligin en antipatik oyuncuları sıralaması yapılsa eminim Sabri lider olur, Ümit Karan, Ayhan, Ragıp, Hürriyet' te bu listenin değişmez oyuncuları olurlar.

7 Kasım 2008 Cuma

Enes Kanter

Bu çocuğu dikkat 1992 doğumlu daha Fenerbahçe alt yapısından yetişen ve çok uzun bir süre Türkiye' de kalıcağına inanmadığım yetenek. Semih Erden, Ömer Aşık' ın sakatlıkları neticesinde ligde ve Euroleague' de süre bulmaya başladı ve kendisine güvenen Tanjevic' i haksız çıkarmadı. Ligdeki ilk maçı olan Kepez Belediyespor maçında 21:35 dakika sahada kalıp 8 sayı 12 ribaund ( 4' ü hücum) , 1 asistle oynadı. İkinci maçıyla beraber Euroleague tecrübesi de tattı Alba Berlin maçıyla. 09:38 aldığı süre 5 sayı, 3 ribaund, 1 top çalma ile oynadı. Ligde geçen hafta Mersin Büy.Bld. Spora karşı 09:57 dakika oyunda kaldı 2 sayı, 4 ribaund, 1 top çalma. Dün de joventut maçında 15:39 dakika oynadı 3 sayı, 3 ribaund, 1 blok ile oynadı. Başarılar diliyoruz sana...
Ayrıca maç bittikten sonra Joventut' un hocası Tanjevic' in elini sıkmadığı için gerginlik yaşandı ki bu konuda Tanjevic haklıdır, bu bir ritüeldir ve yapılmalıdır, sinirlenen Tanjevic Alonso' nun üzerine koşup el ense çekti; soyunma odasında da gerginlik bir süre devam etti. Joventut' un hocası Sito Alonso' nun açıklaması " Ben bekledim kutlamaları uzadı, yardımcısı yanıma geldi elini sıktım, beklemeye devam ettim sonra soyunma odasına yöneldim nasıl olsa içerde yakalarım tebrik ederim " hoca öyle gidersen el enseyi yersin, fırçayıda, ama çocuk gibi azarladı çok iyiydi hak ettin kusura bakma ...

5 Kasım 2008 Çarşamba

Teknik adam değirmeni..

Anadolu takımlarındaki teknik adam turnover ını 3ncü haftadan itibaren saymaya başlamıştım.. ama artık sıkıldım saymaktan ve yetişemiyorum da. Sadece sezon sonu bakıcam, hedef koydum 18 takımlı ligde teknik adam değişim sayısı 25 i geçebilecek mi.. bence geçer..
Bakkal oraya, kurtar buraya, çetiner şuraya.. nasıl bir saçmalık bu ya?
Aybaba Gençlerbirliği ile resmi sözleşme imzalamış..
Çok merak ediyorum bunlar nasıl sözleşmeler? neyin çerçevesini çiziyor? bağlayıcı hüküm hiç mi yok? tazminat lafı hiç duyamayacakmıyız? yada kurşun kalemle mi atıyorlar imzayı?

C.K.R.

Kim ne derse desin lakayt bir adamsın, kimse demiyo mu bu adama "What feet are you?" falan, Volkan Ballı efendi görmüyo mu bunun kılık kıyafetini, herkes aynı şeyi giymiş paşa gene farklı o şapka ne ya topçu musun rapçı mi ??????

Liverpool-A.Madrid

Yalan bir penaltıyla 2 puanı gaspedilen bir takım, golden sonraki abartılı sevinciyle beyefendi kişiliğini gözümde kaybetmiş Gerard ve duruş problemi olan bir hakem. Çok keyifli bir maçtı ilk yarının 15-40 dk. arasındaki Liverpool' un inanılmaz presi yattığım yerde çarpıntı yarattı bende o nasıl bir alan daraltmadır yuh dedim gerçekten de elin adamı bu oyunu oynuyor, birde Maniche le başlayan sol taç çizgesine Forlan' a verip tek toplarla bir kontraya çıkışı vardı A.Madrid' in hadi artık yok dedim. Maniche' in sağ kanattan yerden kestiği ortaya Carragher' ın eliyle kesmesine penaltı veremeyen eyyamcı hakem resmen gasp yaptı suçu müebbet olmalı. Bir de anlayamadığım Agüero neden yedek başlıyo oyuna girdiğinde savunmayı önce yatırdı sonra kaldırdı sonra tekrar yatırdı. Maçla ilgili yorumcu olan şahsiyetin yorumlar gene çok iyiydi.
"Reina' nın babası 1974' te B.Münih' e karşı forma giymişti Bayern maçı 4-0 kazandı" napim yani??
"Liverpool' a nerdeyse kontraatak yapmak imkansız" Maxi lafı bitti astı
"Kısa pas, kısa pas, uzun pas işte Liverpool' un felsefesi bu." ne saçma bir laf bu oyunda zaten 2 tip pas var.
"Benitez kadro rotasyonunu en iyi yapan teknik direktör tabi bu benim şahsi fikrim" arkadaşım sen fikir beyan etmiceksin sadece maçı anlatıcaksın bu ne ya 27 kardeşin en büyüğü, babası maden işçisi falan bize ne ya bu gibi geyik bilgilerden.
"19 yaşındaki çocuk tek başına direniyor". Ngog bir pozisyona girdi lafa bak
Liverpool' un penaltı itirazı var bizimki gene yorum yapıyor. " Evet taraf olmak istemiyoruz ama Liverpool' un gene penaltısını vermedi ". bu adam kesin beraberliğe bahis oynamış çünkü o yalan penaltıyı çalınca gıkı çıkmadı ve sevindi, "Gerard bu takımın herşeyi" ...

Yakışmadı kaptan..

Kaptan yine gemisini kurtardı ama bu sefer en azından benim sempatimi kaybetti(bunu hesaplamamıştı heralde:))
Pernia maç sonrası bir röportajında itirazlar sırasında yan hakemin kendisinden af dilediğini, ama kararını değiştirmediğini söyledi.
Bence de Pernia' nın üstüne atlayan Gerrard, penaltı tamamen yan hakemin icadı.. yazık oldu atleticoya, çok sağlam defans yapıyorlardı, l'pool un adam gibi bir pozisyonu bile yoktu.. Liverpool gibi takımların bu tip kararlara ihtiyacı olmamalı:)