27 Ekim 2008 Pazartesi

What's up!

Seçim günü ve Obama' nın galibiyeti yaklaştıkca makara dozu da artmış durumda. Palin' in kabahati yok, kabahat onu aday yapanlarda.. Çok güldüm buna:))

26 Ekim 2008 Pazar

Durmak yok engellemeye devam..

Bilgi çağı, bilgi teknolojileri, web 3.0, telekominikasyon uyduları, ileri iletişim araçları, internet, 3g vs.. Bu yadsınamaz gelişimlerden bireysel ve basit kullanımda en çok karşımıza çıkan internet ve cep telefonları.

Bu ülkede cep telefonu kullanamazsın çünkü sorgusuz sualsiz birileri dinleyebilir, veri transferi sırasında verilerini resimlerini çalıp inceleyebilir, hatta bunlar nedeniyle gözaltına alınabilirsin, 4 günden başlayıp ölene kadarlık bir sürece.. alternatif olarak sabit telefon kullanabilirsin ama onda hiç güvenlik yok, ayrıca 1.68ytl' lik görüşme bedeli karşılığında 18ytl fatura ödersin.

İnternette ise onların belirlediği sitelere ancak girebilirsin. Özgür bağımsız yazıları yazarları okumak ve yazmak için blogger-wordpresse direk giremezsin (neyseki eve gelip bilgisayarları kısıtlamıyorlar da binbir zahmetle de olsa girebiliyoruz) ülke kanallarında yer bulamayan yabancı yayınları söyleşileri youtube dan da izleyemezsin. alternatif olarak taraflı, gruplara, hükümete endeksli medyayı istersen takip edebilirsin.. (ayrıca karşılığında en dandik bağlantıya en çok parayı verirsin)

Bu siteler yasaklı çünkü Türk' lüğü ve Atatürkçülüğü aşşağılıyormuş(sanırsın çok Atatürkçüler ya) genel ahlaka aykırı yayınlar oluyormuş, provokasyon yapıyormuş vs..

E peki bu yasaklamalar beni Türk siyasetine, Türk hükümetine, Türk devletinin uygulamalarına karşı kışkırtmıyor mu? Özgürlüğü sadece türbanla ilintileyen bir anlayışa karşı kışkırtmıyor mu?

Reklamda dediği gibi, şişirdik abdominalleri dayanmaya çalışıyoruz ama bakalım nasıl ve ne zaman patlama olacak.

Yaran Facebook Grupları

Standart bir ek$isözlük başlığı. Bir eklemede burdan ben yapmak istiyorum, kimse kusura bakmasın:)
"Galatasaray Kadıköyde Anca Benimkini Kaldırır Diyenler" grubu
bu da linki:
http://www.facebook.com/group.php?gid=32126977050

23 Ekim 2008 Perşembe

Haftasonu basketball

Beko basketbol ligi 2.nci hafta programı açıklandı 4 maç tvden naklen yayınlanıcak spormax maçları şifresiz:

25 Ekim Cumartesi
14:00 Efes Pilsen – Oyak Renault SKY Türk
16:00 Casa TED Ankara Kolejliler – Aliağa Petkim
17:00 Galatasaray Cafe Crown – Antalya Bşb. SKY Türk
17:00 Mutlu Akü Selçuk Üni. – Banvit
18:00 Mersin Bşb. – Beşiktaş Cola Turka
18:00 Erdemir – Darüşşafaka Cooper Tires

26 Ekim Pazar14:00 Kepez Belediye – Fenerbahçe Ülker Spormax

27 Ekim Pazartesi20:00 Pınar Karşıyaka – Türk Telekom Spormax

E hani nerde hocam??



Tarih: 17 Ekim 2008

Yer: Ataköy Olimpiyatevi

Bulunma Sebebi: Fortis Türkiye kupası kura çekimi

Şekip Mosturoğlu: ''Futbol takımı ile ilgili şu an kamuoyunda tartışılan konularda tahmin ediyorum Arsenal maçından sonraki hafta içinde çok geniş kapsamlı bir basın toplantısı yapacağız. Orada merak ettiğiniz, sormak istediğiniz bütün soruları en geniş şekliyle cevaplayacağız. Kafalarda soru işareti kalmayacak. Alınan günlük kararlar var. Gün gün yürütülen kararlar var. Bunların hepsini tek tek size açıklayacağız. Sizlerin aklına gelen, bugün cevabını bulamadığınız, tartışılan pek çok konuda açıklama yapacağız.''

Hocam hafta bitti nerde kaldı açıklama...

22 Ekim 2008 Çarşamba

Falling sun of Europe


Tarih 2 Nisan 2008, Şampiyonlar Ligi' nde çeyrek final maçı rakip Chelsea o günlerde tüm Avrupa Fenerbahçe' den bahsediyor, kim bunlar, ne yapıyorlar, neyin peşindeler diye. Telsim tribününde bir pankart ve kartonlarla bezenmiş bir tribün pankartta " The rising sun over Europe " yazıyor gerçektende Avrupa' da yeni bir güneş doğuyor o günler için. Şahsen ben sinir küpüyüm kombinem var ve sezonun en önemli maçına iş münasebeti nedeniyle gidemiyorum ve İzmir' de otel odasında 52 ekran TV' de seyrediyorum. Felaket bir ilk yarı skor 0-1 diyorumki daha çok yeriz buraya kadarmış ama olsun helal olsun bu çocuklara diyorum ellerinden geleni yaptılar Nisan ayı oldu hala avrupadayız ve ligde de çok iddaalıyız. İkinci yarı sihirli değnek değiyor adeta ve maçı çeviriyoruz 2-1 bitiyor maç, otel odasında zıplıyorum yatağın üstünde ve ne işim var lan İzmir' de diyorum hay işine diyip. Camdan dışarı bakıyorum İzmir sokakta, İzmir yanıyor geçiriyorum üstüme bişeyler katılıyorum aşağıdaki kalabalığa sora omuz omuza kimi bulursan...
Tarih 22 Ekim 2008 aradan 6 ay 20 gün geçmiş -yani 200(ikiyüz) gün, 10 yıl, 8 yıl değil - o günkü kadro ve dünkü kadro
02.04.2008 22.10.2008
Volkan Volkan
Önder Gökhan
Lugano Lugano
Edu Edu
Vederson R.Carlos
Deivid Maldonado
Aurelio Selçuk
Maldonado Uğur
Uğur Alex
Kezman Semih
Alex Guiza
O kadrodan sakatlık sebebiyle oynamayan Deivid ve Vederson yok, Aurelio ve Kezman transfer oldular, Önder Gökhan cezalı diye oynamıştı 6 isim aynı o maçla peki ne oldu da şemsiye ters döndü, Aurelio mu gitti diye oldu bunlar, Zico gitti diye mi ??? Geçen sezon ligde G.Oftaş' tan fazla gol yedik Aurelio' lu kadroyla bunu da unutmayalım. Sorun teknik direktör seçimi, transfer, yönetim gibi şeyler midir bilmiyorum ama ortada ciddi bir sıkıntı var ve bir kelle alınmalı belki birden fazla kelle alınmalı, bu Aragones mi olur, Aziz mi olur bilemem ama bildiğim bişey varsa heyecanını yitiren kim varsa bu takımda yollayın, 50 tane Scout alın 16-20 yaş arası çocuklar bulun heyecanı olan bu takımın başkanı olsam, yöneticisi olsam yapıcam ilk hareket Volkan, Edu, Lugano, Maldonado, Kazım (ilk önce bu dallama ), R.Carlos (gitsin futsal oynasın) yollamak olur bu adamlar takıma katkısı sıfır olan aksine zararı olan adamlar bir takım aynı maçta 3 tane aynı golü nasıl yiyebilir 3 ayrı maçta yersin belki ama aynı maçta yiyemezsin, ben büyüğüm, büyük olucam diyosan yemiceksen, yersen gazoz kupasında oynarsın. Ali Koç açıklama yaptı eksikleri görüyoruz takım iyi gitmiyor, ara transferde gereken yapılıcak. Gereken ne ve ne yapılıcak sezon başı gibi ümitlemi beklemeliyiz, yoksa poşet çorba gibi önümüze Brezilya' dan gene Maldonado, Josico mu sunucuklar, yoksa paraya kıyıp Nasri gibi Walcott gibi bişey mi bekleyip görücez. Bu sezon 30.000 kombine satan yönetimde böyle giderse seneye 10.000' i bulur ancak.

21 Ekim 2008 Salı

Anadolu kulüpleri aynı hızla devam ediyor..

Anadolu kulüplerindeki teknik direktör turnoverından 25 eylül tarihli postta bahsetmiştik.. Seri Angaragücü ile devam ediyor. Hakan Kutlu ile yollar ayrılmış.Bu adamı menejer futbolculuğa pek yakıştırırdım, arada girip oynamalıydı aslında.. Ama ne olursa olsun bu takımın 100ncü yılında kümeye oynaması ayıp..(Gerçi fb ile aralarında sadece 4 puan var:))
Seride son durum: Konyaspor, Kocaelispor ve son olarak Ankaragücü.. (arada hızına yetişemeyip atladığım varsa yorumlarda beklerim)
Laf Ankaragücü' ne gelmişken söylemeden geçemiycem: "La İ.M.G! la yürü git işine" Şimdi hedefi göztepe diyorlar. ne alaka di mi?

20 Ekim 2008 Pazartesi

Özgüven

Geçen sezon cl maçlarına giderken ki heyecanı düşünüyorum, keyfi düşünüyorum da... İnanarak gidiyorduk demiycem çünkü bunun ötesinde bir duyguyla gidiyorduk. Şölene eğlenceye gidiyorduk, psv yi cska yı yeneceğimizden emin gidiyorduk. Gol yesekte atacağımızdan emin izliyorduk. Inter maçının zor geçeceğini düşünüyorduk ama maçın daha ilk dakikalarındaki ezici oyunumuzu görünce bütün kaygılardan sıyrılıyorduk. Sevilla gol atıyordu ama yine biliyorduk geldikleri gibi gidiceklerdi..

Peki bir sezon içinde herşey nasıl bu kadar tepetaklak olabilir? marco nun ziconun eksikliği mi? Bence hayır, tek eksiğimiz özgüven. Uğur boral' ın çalım atmayı denemekten korkması bu yüzden işte, marcoyla zicoyla ne alakası var.. çalım atma mı diyor aragones.. Veya benim yarınki maçtan çekinmem bu yüzden.

Acaba bir gol yersek bir tane atabilir miyiz? hadi attık, maçın sonuna kadar koruyabilir miyiz? Yoksa yine tam umutlanmışken gol yer miyiz?

Euroleague

Seyretmesi en keyifli spor branşının Şampiyonlar Ligi versiyonu başlıyor. Bu akşam 21:30'da Fenerbahçe Ülker geçen yılın İspanya Şampiyonu Tau Ceramica deplasmanında 9.717 seyirci kapasiteli Fernando Buesa Arena' da 2 puanı hanesine yazdırabilmak için ter dökecek. Maç Süpermax' te umarız şifresiz verirde seyrederiz. Lig Tv bu maçın futbol versiyonu reklamını yapsa eminim şöyle olurdu:
"Gordan Giricek'li, Marques Green'li, Mirsad Türkcan' lı Fenerbahçe, Rakocevic'li, Teletovic'li Tau Ceramica deplasmanında"

3 büyük motivasyonlu küçük takımlar-2

Daha çok olmadı bu yazının 1.ncisini yazalı sadece 2 haftacık ve 1 maç sürdü "küçük" takımların mumlarının sönmesi. 6.haftada deplasmanda FB'ye 4 gol atan taklacı Kayseri kendi evinde 1-0 önce geçtiği maçta Ankaraspor' a 2-1 yenildi. Geçen hafta GS' ye sahayı dar eden Bursaspor kendi evinde Eskişehirspor'a 2-1 yenildi Hacettepe sonunda kazandı, Antalyaspor hala 1 puanda, Gaziantepspor kendi evinde Konyaspor' a kaybetti.

18 Ekim 2008 Cumartesi

Amerika' nın değişimi (?)

Bir önceki postun bitiminde değişimden dem vurmuştum.
Son zamanlarda en önemli değişim konusu kuşkusuz 4 kasım abd seçimleri.
America needs a change diyen bir obama karşısında eski tüfek mccain.
Son durum aşağıdaki tablodaki gibi gözüküyor. Obama bir ilki gerçekleştirmeye oldukça yakın.

Obama tercihinde ise en büyük etken ortasınıf üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi ve bu yükün üst gelir seviyesine yüklenmesi vaadi gibi görünüyor. Yaşanan kriz Obama'nın bu stratejisine de oldukça yarar sağladı.

Konut kredisi kaynaklı krizin direk ortasınıfı vurması, krize sürükleyen bear sterns gibi şirketlerin patronlarının yıllık kazançlarının yarattığı antipati, $7.25 lik bir minimum wage ile tüketim toplumu içinde yaşamaya çalışmanın zorluğu vs...

Ancak bu iki aday dikkatle incelendiğinde aslında ikisinin de ciddi bir değişim yaratmayacağı aşikar. En önemli değişiklik renkte olacak gibi..

Gerçek bir değişim arıyoduysanız eğer, bir Ron Paul vardı sahi noldu ona? :)

Anadolu takımları fantazisi

Bir süredir blogu toz a emanet etmiştik, o da sağolsun sahipsiz bırakmamış. Tekrar süper lige konsantre olup bir Fenerbahçe maç öncesi ve tahmin yazısı yazmak niyetindeydim ki aklıma bir konu takıldı.
Şimdi şöyle bir fantazi var.
Buna ağırlıklı olarak kendilerini daha yenilikçi, tarafsız gösteren, fm oynayan, dünya futbolunu tanıyan, sporseverlik ve adil oyun çerçevesinde süper ligi yorumladığı izlenimi veren spor medyası figürlerinde rastlıyorum. (ki bence bu kişilerin diğerlerinden tek farkı eskilerinden daha genç olmaları ve kullandıkları medya araçlarının teknoloji nedeniyle daha geniş olması.)
Deniyor ki anadolu takımları da artık 3 büyüklere kafa tutmalı, avrupa da varım demeli, kısacası artık gelişmeli minvalinde bişeyler söylüyorlar. Bunun yanında aynı kişiler, 3 büyükler biraz tökezlemeye başladımı, teknik direktör değişsin, sportif menejer gelsin, başkanlar ellerini teknik taktik anlayıştan çeksinler.. Bu yorumlara ayrı ayrı bakınca herşey çok güzel. Katılmamak mümkün değil. Ama aynı dönemde söylenince ben burda bir çelişki bir oksimoron görüyorum veya ben işin içinden çıkamıyorum. Şöyle özetliyim:
Koşul 1: fb nin teknik adamı değişti, yerine herkesin tatmin olduğu bir isim geldi, rıdvanda sportif menejer oldu, başkan elini eteğini çekti sadece ceo luk yapıyor, tüpçü istifa etti duruşu olan bir başkan geldi vs..
Koşul 2: roberto carlos eski günlerine döndü, maldonado müthiş bir çıkış yakaladı, deivid 35 den asmaya devam ediyor, baros kariyerindeki gol istatistiklerini altüst etti, kewella manchester kancası, bobo brezilya milli takımı forvetinde banko oynuyor, delgado avrupa devlerine göz kırpıyor falan filan..
Sonuç 1: fb cl de ahlar vahlar içinde yarı finalde havlu atmış, gs kadıköyde kupayı kaldırmış, bjk fortis kupasını almış(kusura bakmayın:)) ligin 25nci haftasında lig 4ncüsüne 15 puan takmışlar, Medyada pohpohlanan 3 büyükler, boy boy manşetler..
Sonuç 2: E nerde kaldı sivas kayseri bursa gantep..
Şimdi böyle olmak zorunda değil elbet. e canım hem 3 büyükler şov yapsın hem anadolu takımları kafa tutabilsin..
Hocam türkiyede yaşıyoruz. Türkiyede başarı olduğu sürece sevilirsin. Fb portoya deplasmanda yenilmiş d.kiev ile berabere kalmış, allah belasını versin bu takımın, yönetim istifa falan.. çünkü fb her sene zaten cl de final oynar, müzesinde 3 cl 6 uefa kupası varya..
Bunu hepiniz biliyorsunuz. Bu senaryolar oluşursa yine herkes 3 büyükleri tutar, bir gençlerbirliği taraftarı çıkmaz, sivas forma satamaz, kayseri yaptığı stada taraftar toplayamaz, yayın gelirlerinden hiçbir pay alamaz, milli takıma oyuncu çıkaramaz, avrupada cukkayı dolduran 3büyükler çeker mehmet topuz u, mehmet yıldız ı alır.. Anadolu takımları da çokobaşı.. olumsuz senaryo daha çook uzatılabilir ama anladınız demek istediğimi heralde.
E ne yapılması lazım? Krizi fırsata çevirme geyiği var ya, o yapılmalı işte. Biraz medya gaz vericek anadolu takımlarına, göz önüne çıkarıcak.. mesela fb bugün kocaeli ile 0-0 berabere kalırsa bu maçı bir saat yorumlamayacaklar, yarın köşe yazarları fb yi değil bursa eskişehir maçını yazıcak, rating tiraj kaygısı duymacak, ondan sonra bana gelip anadolu takımları 3 büyüklere kafa tutabilmeli diyecek..
Fantazinize katılıyorum değerli üstatlar ve bir değişime ihtiyacımız olduğu kesin.. ama bu teknik adam vs değil..

17 Ekim 2008 Cuma

Fortis Türkiye Kupası


Kuralar çekildi, neyseki zevksiz geçen gruplarda zevk verebilecek bir maç onun dışındaki maçlar pek tat vermez gibi görünüyor. En ilginç grup A grubu: Beşiktaş- Trabzon-Antalya-Gaziantep-Gaziantep Bld. İki aynı şehrin takımının aynı grupta olması bence çok saçma ve Şampiyonlar ligindeki statü gibi aynı gruba konmamalı en azından isimleri aynı olanları mesela. Geçen senede yanlış hatırlamıyorsam Gençlerbirliği ile G.Oftaş aynı gruptaydı. Bence gruplarda sıralamada aşağıdaki gibi olur.


A Grubu

Trabzonspor

Beşiktaş

Gaziantepspor

Antalyaspor

Gaziantep Bl.


B Grubu

Galatasaray

Kayserispor

Ankaraspor

Altay

Malatyaspor


C Grubu

Sivasspor

Denizlispor

Konyaspor

Manisaspor

Alanyaspor


D Grubu

Fenerbahçe

Bursaspor

Eskişehirspor

Ankaragücü

Tokatspor


Kobe Bryant

Yönetime yakın kaynaklardan (!!) alınan bilgiye göre sezon sonunda opsiyon hakkını kullanıp serbest kalabilecek olan Kobe' ye Olympiakos 3 yıl için 83 (seksenüç) milyon $' lık teklif yapmaya hazırlanıyormuş. Sezon başında da Atlanta Hawks' dan Josh Childress' i 3 yıllığına 20 milyon $ transfer eden Olympiakos bu transferi de gerçekleştirirse yuh artık denir ve bir adet Olympiakos kombinesi alınıp hafta sonları Kadıköy yerine Pire' ye her türlü gidilir, bu adam basketi bırakmadan seyredilir...

16 Ekim 2008 Perşembe


Dolar bu sabah 09:30 itibariyle 1,49-YTL oldu. Eğer 3 Ekim günü yani sadece 12 gün önce dolar alsaydınız (ONS aldı 100$) ki o zaman dolar 1,24' tü. 100 dolarda 25 YTL karınız olurdu ki bu da mali tablolara kambiyo karı olarak kaydedilebilirdi.

14 Ekim 2008 Salı

Maç tahminleri-1

Ben mademki bahis oynuyorum düzenli dedim ki bare oynadığım veya kendimce tutar dediğim maçları yazim belki faydalanmak isteyen olur dedim, şimdiden sölim ben genelde 0 oynarım :))
Letonya - İsrail : 2 (1.8)
Letonya' nın grupta sadece 3 puanı var onu da Moldova deplasmanında aldılar, kendi evinde Yunanistan' a 2-0 kaybettiler, İsviçre' ye de deplasmanda 2-1 kaybetti. Pek şansı yok bence
İsrail 7 puanla 2.nci
Avusturya-Sırbistan:0 (2.9)
Sırbistan' ın 2 galibiyet 1 mağlubiyeti var, 6 puanla lider Litvanya ve Faroe Adalarını yendiler, Fransa' ya yenildile.Avusturya' nın 4 puanı var evinde Fransa' yı yendi ( Hep sölemek isterim banko berabere :))) )
Yunanistan-İsviçre:0 (3.3)
Yunanistan 3' te 3 yaptı grupta 8 attı daha yemedi İsviçre 1-1-1 ile 4 puanda içime beraberlik doğuyo yoksa rakamlara göre yunanistan ezer.
Slovakya-Polonya:0 (2.9)
Polonya 7 puanla 2.nci, slovakya 6 puanla 3.ncü. Slovakya yenmek isticek Polonya önce yememeyi düşünücek o yüzden beraberlik ilk tercih :)))
4 maç 50 ganyan fena diil ben oynadım şahsen

İnsanlık

Taraftarlık, holiganlık ayrı insanlık apayrı birşey, Fenerbahçe resmi taraftar sitesi antu.com' un açılış sayfası yukarıdaki resim şeklinde açılmaktadır. Taraftar sitesinde sarı ve kırmızının yanyana olabileceği çok ender anlardan bir tanesi fakat olay insanlık olunca açılış sayfası da oluyor, wallpaperda. Acil şifalar diliyoruz bizde inşallah uygun ilik bir Fenerbahçe' den çıkar ve bu 2 ezeli rakip 2 ebedi dost olur.

Fenerbahce.org-2

Daha önce bir yazı yazmıştım FB resmi sitesindeki yalanlama makinası hakkında. Ama bu sefer sadece yalanlamakla kalmamış adeta bir finansçı, raporlamacı gibi rakamlara da girmiş. Olay şöyle gelişiyo adamın biri diyorki Fenerium geçen sezon 47 trilyon sattı bu yıl hedef 57 trilyondu ancak bu hedeflere rağmen 27 trilyon satışta kaldığını yazmış. Birincisi sana ne arkadaşım gazetecimisin yoksa şirket CEO' su musun ki insanların hedeflerine karışıyorsun. Sanki performansa ve hedef gerçekleştirmeye bağlı olarak zam oranı belirleyeceksin. Klüpten gelen açıklama da bomba gibi açıklamayın böyle düşünüyosanız kardeşim bu ne ya finansal raporlama mı yapıyorsun karşılaştırmalı satışları vermişsin bare satışların maliyetini de verki bizde net satışını bilelim ordan tahmini kar hesaplayalım...
Resmi site açıklaması aşağıda sanki SPK' ya tabi bir şirket gibi açıklama yapmışlar ya yuhhh
" Bu haberlerin pek çoğunun ardından kamuoyunu yanlış habere itibar edilmemesi konusunda uyarırken bu haberler sebebiyle kulübümüze ait pek çok ticari sır ve bilgi de maalesef açıklanmak zorunda kalınmaktadır. Söz konusu haber tamamen uydurma rakamlar içermektedir. Fenerium mağazalarımızın haberde bahsi geçen yıllarda ve içinde bulunduğumuz yılın 9 aylık bölümünde yaptığı satış değerleri aşağıdaki gibidir.
2006 yılı 12 aylık gerçekleşen satışları 29.328.837 YTL, 2007 yılı 9 aylık gerçekleşmiş satışları 34.821.000YTL(100. Yıl özel koleksiyonu satışları dahil) 2008 yılı 9 aylık gerçekleşmiş satışları 31.499.000 YTL.
2007-2008, 9 aylık satış değerleri karşılaştırıldığında sadece %10'luk bir düşüş olduğu gözlemlenmektedir. Aynı dönemde Türkiye'de perakende tekstil sektörü %30 küçülmüştür. İMKB 100 endeksi de sadece son bir ayda %30'un üzerinde düşüş yaşamıştır.
Öte yandan haberde bahsi geçen ve yine yalan ve yanlış rakamlarla ifade edilen "Kanarya yağmurlukları" gümrük vergileri ve her türlü masraflar dahil 437.392 YTL'ye mal edilmiştir. Bugüne kadar 18484 adet satılmıştır ve halen satışı sürmektedir."

10 Ekim 2008 Cuma

Kadıköy' de Rıdvan Dilmen sesleri


Fenerbahçe' de işler yolunda gitmiyor çıkış yolu aranıyor, kimisi Aragones başarısız diyor, kimisi ise Türkiye' yi bilmiyor, tanıtıcak birine ihtiyaç var diyor. Bence bir klavuza ihtiyacı var bu bir gerçek - ayrıca bir tanede ruhu olan tercümana - gazetelerde yazan haberlere göre Bülent Uygun, Aykut Kocaman ve Rıdvan Dilmen düşünülüyormuş. Bülent ve Aykut imkansız bence gelmesinlerde takım çalıştırıyorlar ve başarılılar. Rıdvan Dilmen en iyi isim ama gelmesi hedeflerini küçültür mü emin olması lazım gerçi yıllardır antrenörlükte yapmıyor, yorumculuktan da iyidir bence Fenerbahçe' de görev yapması. Büyükşehir Belediyespor maçı devre arasında Antu ödül töreninde bütün tribünleri koşarak gezdiğinde bu adam hala iş yapar, ah bi oynasa diye ONS' la konuşmuşluğumuz da var. Görev tanımı içinde teknik menajerlik, Aragones' e yardım etmek ve transfer çalışmalarını yürütmek olduğu yazılıyor ve Pazartesi günü yönetim kurulu toplantısında belli olacağı konuşuluyormuş. Hadi Aziz Yıldırım sezon başında yapamadığın bomba transferi Şeytan' ı transfer ederek gerçekleştir böylece Aziz ol...

9 Ekim 2008 Perşembe

Yıldırım Demirören



Haziran 2004= BJK başkanı oldu, ilk olarak Del Bosque' yi takımın başına getirdi. Başkanlığı dönemindeki 4,5 yılda 5.nci teknik direktörü. Liste aşağıdadır.

Haziran 2004-Aralık 2004= Del Bosque

Ocak 2005-Eylül 2005=Rıza Çalımbay

Ekim 2005-Mayıs 2007=Tigana

Temmuz 2007- 07.10.2008= Ertuğrul Sağlam

09.10.2008- ../../.... = Mustafa Denizli

Ertuğrul Sağlam' ın istifasından 1 ay kadar önce " Hedef Kadıköy' de UEFA kupası kaldırmak, Ertuğrul Hoca' dan çok memnunuz keşke 10 yıllık sözleşme imzalasaydık" diyen bir başkanın dramıdır bence Beşiktaş' ın yaşadığı." Atilla Gökçe' nin dediği gibi " Zengin ailenin şımarık çocuğu" gibi onu istemem bunu isterim küçük dağları ben yarattım havalarıyla bu işler olmaz, kimsenin içine sinmeyen hatta kendinin bile zamanında istemediği bir teknik direktörü daha getirdi, işte o açıklamaları tarih Aralık 2007 LigTV' de "2' ye 1" programı:

"Ben başkan olduğum sürece Samet Aybaba bu kulüpten içeri giremez" sözleri size mi ait?
Tabii. Ben başkan olduğum sürece değil, Beşiktaş'ta ben 2000 yılında yönetici oldum. Aynı şeyi söyledim. Sayın Mustafa Denizli ile Samet Aybaba, Beşiktaş kulübünden içeri giremez dedim. Ben yeni birşey söylemiyorum. 8 senedir aynı şeyi söylüyorum. Ben hep taraftar gözüyle baktım, Samet Aybaba her Beşiktaş maçında puan almıştır, rakiplerine puan vermiştir. Ben böyle bir kişiyi bu kulüpte istemiyorum demiştim, bugün de yine aynı şeyi söylüyorum.

Yorum bile yapamıyorum artık daha fazla...

Rakipler 2/4 Olympiakos


Grubun Benfica' dan sonraki favorisidir bence, 1.nci veya 2.nci olacağını düşünüyorum. Şampiyonlar ligi ön elemesindeki Anorthosis hezimetinin izlerini UEFA' da kendilerini göstererek silmek isteyeceklerdir. Benfica' dan daha küçük ama çok daha ateşli bir taraftara sahip, Panathinaikos' un ezeli rakibidir. Partizan-Panathinaikos dostluğuna misilleme olarak Partizan' ın düşmanı olan Crvena Zvezda (Kızılyıldız) takımı taraftarıyla dostluk kurmuş durumdalar ve birbirlerinin maçlarına gitmekteler. Antrenör İspanyol Ernesto Valverde (Espanyol' a UEFA' da final oynatmıştır), kadrosundaki önemli ve dikkat edilmesi gereken futbolcular Luciano Galletti (Bir zamanların Zaragoza' da David Villa' yla beraber FB' nin ipini çeken adamı), Darko Kovacevic, Predrag Djordevic (Mondragon' un kafa atıp sonra kendini yere attığı adam - ne komik görüntüydü yahu), Raul Bravo (çakma Roberto Carlos), Dudu ( CSKA Moscow' dan yeni transfer ), Sebastian Leto ( Liverpool' dan kiralık geldi) bunlara ek olarak kadrosundaki Yunanlı futbolcularının büyük bir kısmıda milli takımda oynamaktadır. Benfica kadar dikkat edilmesi gereken bir takım hücum hattı biraz yaşlı ama kurt golcü tabir edilen adam bolluğu var. GS evinde oynayacağı için stad görüntüsü vermeyeceğim sadece deplasmana gelicek taraftar görüntüsü vermek yeterlidir diye düşünüyorum...




8 Ekim 2008 Çarşamba

Rakipler 1/4 Benfica

Grubun en önemli ekibi bence Benfica' dır. Ülkenin en önemli 3 takımından birisi, takımın künyesi, kuruluş hikayesi tarzı geyiklere gerek yok. Önemli bir taraftara sahipler, stadları daha önce yazmış olduğumuz UEFA 5-star rated bir stadyum, önemli taraftar grubu Diabos Vermelhos (Red Devils) Antrenör Quique Sanchez Flores Valencia ile başarıdan başarıya koşmuş bir teknik direktör, bu yılki önemli transferleri Pablo Aimar, Jose Antonio Reyes, David Suazo ( Inter-kiralık ). Kadrosundaki birçok ünlü forvete sahip bir takım GS defansının çok dikkatli olması lazım. Aşağıda da stadlarından bir görüntü...










7 Ekim 2008 Salı

UEFA kupası grup maçları

Galatasaray' ın UEFA kupası rakipleri belli oldu. Benfica, Olympiakos, Hertha Berlin, Metalist Kharkiv. Grup olarak bence çok zor grup ve ilk olarak fikstür belli olmadan önce kafamdan yaptığım fikstür gerçekleşseydi GS bu gruptan çıkamaz derdim fakat çekilen fikstür sonucunda GS daha avantajlı bir hale geldi. Aşağıda benim ve UEFA' nın fikstürü alt alta verilmiştir. Yorumlar sizin...
Toz
Olympiakos - GS
GS-Benfica
Metalist-GS
GS-H.Berlin
UEFA
GS-Olympiakos
Benfica-GS
GS-Metalist
H.Berlin-GS

6 Ekim 2008 Pazartesi

3 büyük motivasyonlu küçük takımlar

Türkiye' de belki tüm dünyada bu böyledir küçük takım topçuları ve antrenörleri belki kendilerini göstermek, ispatlamak, pazarlamak için büyük takımlarla oynadıkları maçlara farklı konsantre olurlar. Adeta 3 büyüklerin kendi aralarında yaptıkları derbi maçları gibi ancak bir farkı vardır bu konsantrasyonun; büyük takımdan puan alınca 1 maç bilemedin 2 maç sonra düşüş başlar. Örnek vermek gerekirse :
3.hafta: Hacettepespor:2 - Fenerbahçe:1 (Hacettepe 3 maçtır yeniliyor, toplam 4 puanı var)
Galatasaray:1 - Antalyaspor:1 ( Antalya 3 maçtır yeniliyor ve 6 haftadaki tek puanı bu maç )
5.hafta: İstanbul BŞB.:0 - Beşiktaş :0 (toplam 3 beraberliği var, bu hafta yenildi )
6.hafta: Ankaraspor:2 - Sivasspor:0( Geçen hafta Fenerbahçeyi yenen Sivas bu hafta kayıp )
Ancak lig ilerledikçe bu tablonun böyle devam edeceği kanısındayım, önceki yıllarda olduğu gibi lig sonuncusunun şampiyonu yenebildiği gibi. Ancak bence bu ligimiz çok kaliteli, herkes birbirini yenebilir demek değil kendimizi kandırmayalım.

3 Ekim 2008 Cuma

Onur Air


Onur Air' la ilk tanışmam 1995 yılında gerçekleşmişti. O zaman için nasıldı bilemiyorum ama bizi sağ salim İngiltere' ye götürdü ve geri getirdi. O tarihten sonra OnurAir' den hiç haber alamadım ta ki geçen haftaki Dubrovnik uçuşuna kadar. Sabah 07:00' deki uçuşumuzun sefer sayısı 1907 idi ki bu güzel bir tesadüf oldu, gidişte sorun olmadı fakat dönüşte hayatımda görmediğim birşey gördüm. 4 kişi gittiğimiz için tatile Boarding kartlarımızı aldıktan sonra yanyana mı oturuyoruz diye bakma gereği duyduğumuzda o da ne "SEAT FREE" yazıyor. Ya kardeşim hangi çağda yaşıyoruz, halk otobüslerinde bile nerdeyse koltuk sıralı, insan gibi yolculuk ediliyor. Böyle olunca noldu tabii yurdum insanı ( gerçi biz sırayı 2 ledik ama olsun :p ) kapılar açılmadan 15 dakika önce sıraya girmeye başladı ve sonuç kaos... Son olarakta ey yetkili o yemek diye verdiğiniz şeyi önce ısıtın sonra insanlara dağıtın...

SİSTEM KARGAŞASI


"3-5-2, 4-4-2, 4-3-3…Hepsi hikaye bunların. Futbolun matematiği yoktur. Siz istediğiniz kadar sistem yaratmaya çalışın, Hagi 35-40 metreden topu doksana gönderdiği zaman ne sistem kalıyor, ne başka birşey. Futbol insan oyunudur, robot oyunu değil. İnsanı makine düzeninde bir sistemin dişlisiymiş gibi kullanamazsınız. (RIDVAN DİLMEN)"

Aslında Rıdvan Dilmen’ in söyledikleri büyük oranda doğru. Ancak biz şu sistem denilen şeyi gelin biraz kurcalayalım. Bu yıl iyi gitmeyen takımların başında tabiki FB geliyor. Dolayısı ile örneklem olarak rahatlıkla üzerinde çalışabileceğimiz takım da FB.

Daum zamanından gelen, Alex v.b futbolcular için ortaya çıkmış gibi görünen ve hatta adı bir ara “AZİZSİLİN” olarak telafuz edilen sistemin adı o. Rakamlara dökecek olursak 4-4-1-1. Aslında bu sistem iyi oturdu FB’ ye. Alex’ i feda etmemek vardı biraz içersinde. Ama çok yıldızı da öğüttü kendiliğinden. Anelka, Hoidjonk hatta Kezman ilk akla gelenler.

Her ne kadar özünde Alex v.b futbolcular için oluşturulmuş gibi görünse de aslında daha çok Deivid ve Sevilla maçlarındaki gibi oynayan Uğur Boral tarzı oyuncular için oluşturulmuş, onların varlığıyla işleyebilen bir sistemdi bu. Hücum yönü oldukça iyi iki kanat oyuncusu…ofansif yönü de olan bir önlibero (Aurelio hatta Appiah).. Bu oyuncularla birlikte ortaya çıkan, tek forvet ve arkasında Alex destekli gibi görünen, ama aslında 5 kişili hücum akınları..Sistem denilen ve bu 4-4-1-1 rakamlarından oluşan sözkonusu karmaşık ilişkinin özeti bu aslında..

Bu bağlamda bakalım bu seneki FB’ ye…Ne oldu da geçen sene takır takır oynayan bu takım aynı sistemle bu hale gelebildi. En uçtan başlayalım. Geçen seneye göre daha iyi bir en uç oyuncusu.. Guiza...FB’ ye geldiğinden beri en iyi maçlarını çıkaran bir Alex…Burda sorun yok. Hatta geçen seneye göre daha iyi..Ve fakat işte sorunun kaynağı..Devamlılığı olmayan bir Uğur Boral, şansız sakatlığıyla boğuşan bir Deivid ve AZİZSİLİN kurbanı bir oyuncu.. Aurelio..(Hatta Appiah)

İyimser olmaya başlarsak şayet; Deivid geri dönüyor. Uğur Boral’ ın, Wederson ve Tümer’ in de iyileşmesi ile birlikte form tutması beklenebilir. Orta sahanın ortasına Emre kaydırılabilir. Diğer ön liberonun kim olduğu önemli değil. Önemli olan, ön liberolardan birinin kesinlikle Emre olması. Çünkü kadrodaki ofansif yönü olan tek ön libero O. Bu şablonda bu sistem tekrar işlerlik kazanabilir mi? Olabilirliği yüksek bir ihtimal. Ama esas tehlike şurda, “sistemi değiştir ARAGONES” telkinleri, haykırışları artmaya başladı..Şayet ARAGONES ikinci bir AZİZSİLİN’ in de etkisiyle tam da bu dönemde sistemle oynamaya başlarsa işte o zaman tartışılan sistem değil, KENDİSİ olur. Zaman ne gösterecek bilmiyorum ama benim öngörüm; Aragones bu sistemde (4-4-1-1) ısrar edecek ve işler yoluna girmeye başlayacak. Ha artık, Türkiye Ligi ve Şampiyonlar Ligi için, alınan sonuçlardan sonra bunun için çok mu geç? O başka bir tartışma konusu..Bekleyip görmek lazım..
(İldiv81)

UEFA Cup

Şampiyonlar ligi ön eleme maçında elenen Galatasaray başkanı Adnan Polat 28 Ağustos günü hedef Kadıköy' de UEFA kupasını kaldırmak dediğinde tüm Galatasaraylı taraftarlara ve camiasına su serpmişti. Bence bu yaptığı hedef şaşırtma, gündem değiştirmekti ve kimse bu elenişi düşünmüyordu bile sadece Kadıköy' de kalkabilecek bir kupanın (çok kişi inanmasada, sadece inanmak istiyor ) mutluluğu ve ezeli rakibe verilebilecek zarar düşünülüyordu. Beşiktaş' ta ezeli rakip ebedi dost gibi düşünüyordu hatta Kadıköy' de GS-BJK finali düşünülüyordu, keşke olsaydı, isterdim şahsen. Lige ve UEFA' ya fırtına gibi giren BJK dün gerçektende UEFA kupasındaki finalini Ukrayna' da oynadı, benim gerçekten ümidim hiç yoktu rakip çok kaliteli değildi belki ama nasıl bir disiplin, nasıl bir ciğer inanılası değildi. İlk gol zaten 40 metre, bazuka gibi bir şut tabir edilen, örümcek ağını alan ve insanda kendi takımı oyuncusu gol atmış sevinci yaratan ( gol güzel diye sevinç ) Daha 1 ay öncesine kadar UEFA kupası finalinden bahseden, Ertuğrul Sağlam' la keşke 10 yıllık anlaşma yapsaydık diyen Yıldırım Demirören dün geceki maçtan sonra " Bana ne istifa ederse etsin " açıklamasını yapmış ki bu da Türk teknik direktörlerin kaçınılmaz sonudur. Birisi arkandayım diyorsa kalemin kırılmış hocam haberin olsun...


Sonuç olarak 3 takımla başlanan UEFA kupası macerasına sadece tek takımla devam edebiliyoruz, umarım grup maçları sonunda takımsız kalmayız...