12 Aralık 2008 Cuma

The End

Filmlerde "The End" yazdığında %99' unda iyilerin kazandığı, herkesin mutlu olduğu, huzur dolu, başrol oyuncularının kollarının sargılarda olduğu, kötü adamların öldüğü veya yakalandığı karelerle biter filmler. Ben bu tip filmlerden nefret ederim çünkü hayatım boyunca seyrettiğim tüm filmlerde iyiler kazandı ve kendimi hep kandırılmış hissederim, kötü kazanmalı derim çünkü haketmişti adam. Ama nedense hep iyilerin kazandığı filmler çevrilir, kötünün kazandığı film sayısı çok çok azdır. (film hafızam iyidir ama aklıma gelmedi hiç varsa aklına gelen yazsın lütfen)
FB için bu sezonun iyi geçmeyeceğini düşünüyodum da ama bu kadar pısırık, karaktersiz, amaçsız, keyifsiz, pozisyonsuz, anlamsız ve saçma bir finalde beklemiyordum.
Artık herkesin şapkasını önüne koyup düşünme zamanıdır hocam kimse kusura bakmasın, ben olsam ilk hareket transfer yaparım hemde 19-20 yaşında çocukları ve bu kayıp senede onları oynatmaya bakarım, Alex' e teşekkür plaketini veririm jubilesini yaparım sezon sonu, Lugano-Edu ikilisine teşekkür ederim, R.Carlos' a minnetlerimi sunarım, Kazım' a hiçbişey sunmam İPOD hediye ederim yeter ona, Volkan' ı almak isteyene Maldonado' yu da hediye ederim, Josico' ya Kapalıçarşı' da hediyelik eşya dükkanı açarım takılsın diye, Ali Bilgin ve Burak Yılmaz ikilisine "İkinci Bahar" dizisinde figüranlık teklif ederim ve adam gibi transfer yaparım.
Kiev maçında yedeklere bakıyorum yedek yok ya şaka gibi ilk oyuncu değişikliği Selçük-Maldonado ikincisi Alex- Ali Bilgin yok artık diyo insan ben bu futboldan anlamıyomuşum heralde...

Hiç yorum yok: