9 Ocak 2009 Cuma

Büyükten küçüğe


Rivayete göre nostradamus, önceden yanacağını söylediği pouzin kentini kendisi yakmış. Kehanetlerinin %7 si civarının nispeten tuttuğu birisi için kendini kurtarmanın tek yolunun bu tip yanılsamalar yaratmak olması gayet normal gözüküyor.

Bir diğer rivayete göre ise birileri iki büyük yaratma amacıyla beşiktaşı küçültmek için düğmeye basmış. Rivayet diyorum çünkü nerden çıktığını net bilemiyorum. Bu rivayetin şiddeti beşiktaşın topladığı puanlarla ters orantılıydı, puan arttıkça şiddet azalıyordu, puan azaldıkça şiddet artıyordu. Inandırıcılığı ortada ama neyse konu bu değil.

Konu şu; aynı nostradamus gibi, başarı oranı düştükçe yeni kehanetler uyduran demirörenin kendini kurtarmak için kehanetlerini doğrulaması gerekmekte. Bunu da gayet güzel yapıyor Yusuf' u alarak.
Beşiktaşı küçültmek için yapılmış gerçekten büyük bir hamle.
10 numarası, çekinilmesi gereken en büyük oyuncusu yusuf olan bir takımın büyük bir takım olma gibi bir iddiası nasıl olabilir? Küme düşmemeye oynayan takımların önemli oyuncusu, büyük takımı nasıl kurtarabilir? Delgado yerine yusuf tercihi nasıl bir mantıktır, anlamak mümkün değil.
Bu tip transferlerle hayaller küçülür, hedefler küçülür, başarılar küçülür, gelirler küçülür, bütçe küçülür, büyüyen tek şey demirören nefreti olur (birşey daha büyür de burda yazmıyim ayıp olur) ve en sonunda 2 büyük takım kalır. Demirörenin kehaneti de tutmuş olur.
Ama bunun altından nasıl kalkar, peşinde olduğu parasını kulüpten geriye nasıl alır, bunun matematiği nedir ben anlamadım..

Not1: alex le ilgilenmiyoruz diyen beşiktaş yönetiminin samimiyetsizliği de ortadadır, meali alexi sixteen sene alamayızdır. Çünkü sinan teoremine göre alex 238 yusuf yapar..
Not2: ana ivanovicle demirörenin ne alakası var demeyin, hiçbir alakası yok çok şükür de çirkin herifin fotosunu mu tercih ederdiniz..

Hiç yorum yok: