31 Mart 2009 Salı

İş ilanı

Lige verilen milli maç arasında tiraj kaygısı yaşayan spor medyası pazartesi günü gümbür gümbür haberlerle geldi. Futbol camiası yerinden oynamalıydı bu haberlerle ama nedense (!) kimse pek sallamadı. Ben özlemişim şahsen bu spekülasyonları, transfer sezonu açılsa da yıldızlardan yıldız beğensek. ama bi ricam var, bu seneki topçu istihdamlarında aşağıdaki nacizane kriterlerime uygun adaylarla görüşelim..

* 30 yaşından gün almamış
* Büyük kulüplerin forvet(ofans) hattında görev yapmış
* 4-5-1 veya 4-3-3 sisteminde sol uçta görev alabilecek
* Gerektiğinde forvet arkası oynayabilen, içeri katedebilen, şut çekebilen
* Süratli, tercihen sağ ayağını da kullanabilen
* Pozisyonu konusunda bilgili, rakip geçmede deneyimli
* Sıfırda çözüm üretebilen, al da at dercesine orta yapabilen
* Savunmaya da destek verebilecek
* Takım oyununa yatkın
* Sorumluluk alabilen
* Yoğun maç temposuna ayak uydurabilecek
* Dolgun maaş artı prim sistemi ile çalışacak
* Tercihen ingilizce bilen
* En az lise mezunu
* Askerliğini yapmış

Yerel Seçim 2009

Abd seçiminde bile bir iki kelam yazdık, yerel seçimlerle ilgili de yazmak lazım gelir.
Acısıyla tatlısıyla, ölüsüyle canlısıyla, hilesiyle hurdasıyla Türk tipi bir seçimi daha arkada bıraktık. Akepeye güvenoyundan akepede çöküş dağılımda atılan manşetlerle tarif edilen, parti liderlerine göre tüm partilerin galip geldiği ama kimsenin bir türlü susmadığı bir seçim oldu. Sonuçları (?)(adana yine sayılıyormuş) herkes tüm yönleriyle yorumluyor, benim bununla pek uğraşasım yok. Seçim sistemi bu olduğu sürece daha çok oy çalınır, sonuçlar kimsenin içine sinmez, imelih disneylandı kurar-ki ankaranın tek eksiği donald duck zaten- ve her seçim dönemi benzer şeyleri tartışır, bir ay içinde herşeyi unuturuz nasılsa.

Benim takıldığım seçim sistemi. Cahil ve bilinçsiz seçmen sayısı bu kadar olduğu sürece iktidarın seviyesi hep bu ölçüde olur. Bunu aşmak için kişisel kanaatim seçimlerin çoktan seçmeli oy pusulasıyla yapılması yerine yazılı yapılmasıdır. Ampüle basacan anacım demek yetmez. Sadece başbakanı tanıyan, belediye başkanları ve muhtarından bihaber cahil seçmende gider pusulaya tayyip yazar ampül yazar, hoop geçersiz oy, sıradaki gelsin diye sayıma devam edilir.orta anadolu sonuçlarında çok farkeder.
Bir diğer dahiyene(?) fikrim ise nasıl oy kullanabilmek için minimum yaş var, maksimum yaş da belirlenmeli. 80 yaşında ninem kömürün bulgurun damadın gazıyla ampüle basıyor, 2 sene sonra öbür dünyaya göçüyor, sonra tekkecisiyle bölücüsüyle genç nesil yıllarca uğraşıyor. böylece politikacıların hedef kitlesi nispeten daha düşük yaş ortalamasına dönüşür, kalkınma hızı, modernlik artar, mahalle baskısı düşer (mı acaba?).. hedef kitleden düşen emekli ve yaşlının hakkını da gençler savunur, zaten yaşlılar ne kadar savunabiliyor ki. Çoban ve profesorun oyunun bir olması konusuna benzedi biraz sanki.

Anlam veremediğim bir konuda şu; bundan 3.000 yıl önce yaşamış olsam ve bir seçim sistemi üret deseler; "a yı seçen elini kaldırsın, biz de sayalım, sonra b ciler kaldırır onları sayarız, saydığımız elleride boyarız böylece karışmaz" gibi bir sistem önerirdim. sene 2000 olmuş ve hala olabilecek en ilkelin bir kademe üstü bir sistemle ( o da sağolsun sümerler yazı buldu da) seçim yapılıyor anlayamıyorum.

25 Mart 2009 Çarşamba

Ayıp artık ya!!!

Ayıp ama artık, yönetim Eskişehirspor maçı bilet fiyatlarını açıklamış :

Telsim ve Migros kale arkası tribünü.: 44 TL
Fenerium Üst H-I Blok................: 88 TL
Fenerium Üst E Blok..................: 132 TL
Fenerium Alt G Blok..................: 143 TL
Fenerium Alt B-F Blok................: 195 TL
Fenerium Alt C-E Blok................: 215 TL

Bu paraları verip maça gidecek adama enayi derim kimse alınmasın ama; ben mecbur gidicem sezon başı aldığımız kombine yüzünden ama biri beni arasa hadi gel bilet alalım maça gidelim dese hadi ordan derim Lugano yok, Alex yok, Emre yok, İspanya maçlarında da Gökhan Gönül falan sakatlansa Yasin'i, oynak Kazım'ı mı seyretmeye gidicem? Yap 10 TL stad full çeksin insanlar çocuklarını alsın gelsin 23 Nisan şenliği gibi olsun...

20 Mart 2009 Cuma

Galatasaray-Hamburg

Dün geceden beri nasıl bir başlangıç yapsam diye düşünüyordum ki buldum sonunda. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde elenince GS, başkanından yöneticisine, teknik direktöründen futbolcusuna gelen açıklama geldi aklıma: "Hedef Kadıköy ve UEFA". Ama sezon açılışında hedef Şampiyonlar Ligi'nde en az çeyrek finaldi. Herkes inandı ama kimse sorgulamadı kardeşim hani Şampiyonlar Ligiydi nerden çıktı UEFA diye. Nedeni Fenerbahçe'nin stadında kupa kaldırmaktan daha önemli bir hedef ve başarı olamazdı. Ön elemede Bellinzona elendi, gruptan çıkıldı, Bordeaux' ta elendi ve artık herkes inanmıştı hatta üstat H.Üstünel Asya kıtasına adım attık, köprüyü geçtik diye açıklamalar yaptı galyana gelen taraftar aşağıdaki pankartı hazırladı.



Fenerbahçe tribünleri de aşağıdaki pankartla yanıt verdi:

Burada ki sıkıntı aylarca "Kadıköy'e finale geliyoruz, bayrak dikeceğiz, Kadıköy'ü başınıza yıkacağız, bir daha o stada nasıl gideceksiniz" diye diye her Fenerbahçelinin sinirlerini zorladınız. Şimdi elenince sizinle dalga geçene kızıyorsunuz. Hele ki dün açılan pankartlardan sonra kusura bakmayın itanı ile dalga geçer herkes Kadıköy'e metrobüsle geleceğiz falan ne gerek var ki...



Son olarakta Fenerbahçe resmi sitesinin açılış sayfasına koyduğu resmi de kesinlikle tasvip etmiyorum nedir bu moderatörden çektiğimiz:

16 Mart 2009 Pazartesi

Nassim Akrour


Bu yazıda ki isim birçok blogdaki gibi geleceğin yıldızı, izlediğim gençler, patlayacak yıldız, yeni ronaldolar ronaldinholar tarzı bir futblocu değil gönül isterdi ki bana attığı golü başkasına atsın ve ünlü olsun fakat yazdım seni bir kenara Akrour kolay kolay unutulmayacak bir iz bıraktın dostum bende. Benim için bitmiş bir maçın aslında bitmediğini ve maçın 90 dakika olduğunu hatırlattın bana oysa ki herşey ne güzel başlamıştı Bolu-Kasımpaşa berabere kalmış, Alkmaar deplasmanda Utrecht'i 1-0 yenmiş, Reggina-Napoli maçıda 0-0 bitmiş; 5 maçın sistem 4 versiyonunu tutturmam için sadece Grenoble-St.Etienne veya Trabzon-Galatasaray maçlarından birinin berabere bitmesi benim için yeterliydi ama koşu bandındayken Grenoble-St.Etienne maçı halen 0-0' dı ve TS-GS maçı da 1-1'di ki bu durumda kazanıyorduk bu maç nasıl olsa artık cepte diye koşu bandından inip diğer maçı beklemeye ve parayı harcamayı düşünürken GS 2-1 öne geçti spordan çıktım eve geldim 2-2 oldu ohhh be dedim. Maçlar bittikten sonra bir sigara yakıp bilgisayar başına geçip paranın sıcaklığını hissetmeye hazırlanırken bir baktım Grenoble yenmiş hadi ordan dedim yok artık daha neler bir baktım gerçekten yenmiş golü atan da resimdeki arkadaş. 1974 doğumlu Cezayirli forvet ilk 11'de bile maça başlamayan bu adam 62nci dakikada oyuna giriyor 90da golü atıyor olan gene küçük esnafa oluyor, gözüm üzerinde bundan sonra Nassim haberin olsun.........

13 Mart 2009 Cuma

Ceza

Beklenen oldu Emre'ye kamera görüntüleri ile 1 maç oynamama cezası verildi, karar dün akşam açıklandı Fenerbahçe yönetimi karara itiraz etti ve bugün saat 13:00'te duruşmalı toplantı(!!) (ne demekse) yapılacakmış çıkıcak sonuca göre Emre bu akşam belki oynayacakmış.
Şimdi işin bence saçma yönleri şöyle bu Türkiye'de verilen cezanın arkasında durabilecek kurum yok mudur? Verilen her ceza için itiraz hakkı mevcut mudur? Eskiden 3 maç verilirdi nasılsa tahkime gidince indirim olacağı için; ama bana saçma geliyor madem ki kameralar üzerinden ceza verilebiliyor neden Baros'a elindeki kanı Selçuk'a(!!!) sürdüğünde ve suratının ta orta yerine Fu.k You dediğinde ceza verilmedi veya Tello Ankaraspor maçında Theo Weeks'a aparkat attığında ceza verilmedi, her maç hakeme portekizce küfür eden Roberto Carlos'a neden ceza verilmiyor, Sabri, Ayhan, Ümit Karan gibi her 3 lafından biri Türkçe küfür olan oyunculara neden ceza verilmiyor, Topuz Mehmet Kayserispor maçında Semih'e son dakikada tekme attığında da mı yoktu kamera görüntüleri bırakın allasen ya. Ben Emre masumdur veya değildir anlamında bişey demiyorum veya yıllar önce Tugay'da yapmış falan da demicem sadece bu nasıl bir mantıktır nasıl bir eyyamdır, nasıl bir çifte kavrulmuş standarttır bunu merak ediyorum. bu adamın böyle bir hareket yapması normaldir çünkü abileri olan Hagi, Bülent, Ümit, Arif'ten böyle görmüştürde demicem. Cezayı kaldırsanız bile ne değişicek arkasında dursanız ne değişecek, Volkan'a 2 maç ceza veriyorsun adamın kaburgasında 7 cm yarık olmuş hafifletici sebep yok mudur, attığı tekmede eşşeğin çiftesi gibi değildir ama nafile şimdi kalkıp o cezayı 1 maça indirsen ne değişir. Sabah sabah insanın tansiyonunu çıkarttınız bir kere.
Benim önerim hükümete fabrikaları, telefon şirketlerini, cartları curtları özelleştireceğinize Futbol Federasyonu' nu, Tahkim Kurulu'nu, Merkez Hakem Kurulu'nu özelleştirin yabancı sermaye bu kanallara girsin belki o zaman bişeye benzer. Yoksa Oğuz gider Mahmut gelir, Haluk gider Cüneyt gelir farkeden bişey olmaz çünkü sıkıntı tohumda...

12 Mart 2009 Perşembe

Teknik adam değirmeninde son durum

Söz tahminlerden açılmışken, diğer kehanetlerimin durumu nedir diye bir geriye baktım. Teknik adam değişim hızına takılmışım sezon başında ve şurada bir hedef vermişim. Sezon sonuna kadar 18 takımlı ligde 25 teknik adam değişimi olur mu diye.. Bugün saydım da şimdiden 19 a ulaşmış rakam. 25 e ulaşması zor gözükse de ihtimal var gibi gözüküyor..


Bu tablo hakkında pek çok yorum yapılabilir mesela akacak kan damarda durmaz, kralını getirsen kocaeliyi, hacettepeyi, antalyayı kurtaramıyorsun..

Patlak tahmin

CL grup maçları oynanırken bizim gruptan hiç bir takım tat vermiyordu. Buna güvenerek sağda solda "bu gruptan kim çıkarsa çıksın kimse çeyrek finale kalamaz" diye kendimden çok emin atıp tutuyordum.

Tutan tahminlerden sonra "ben demiştim" diye hava yaptığımıza göre, tutmayanları da öksüz bırakmamak lazım. evet çıkamaz demiştim, yanılmışım. ama hakkaten futbol namına hiçbişey yoktu ki bence hala yok ama.. bu noktada, çeyrek finalden ileriye gidemezler demek de zaten tahmin sayılmaz.. neyse.

Bardağın dolu tarafına bakarsak da şunu söyleyebiliriz, tarihin en kötü feneri cl den elenmiş ama arkadaş grup çok zordu, onca grup arasından ilk ikisinin de çeyrek finale kaldığı tek gruptaydık.. :)
çoluk çocuk çeyrek finale kalmış ya, forma da demiryolu memuru üniforması gibi..

3 Mart 2009 Salı

Sezon sonu tahmini

Sabah Ons'un bana attığı Fenerbahçe'nin deplasman maçları fikstürüne verdiğim gelişine vole şeklinde ki alınabilecek tahmini puan cevabıma kendisinin de verdiği cevapları harmanlayıp yayınlıyoruz benim tahminim son 12 hafta Fenerbahçe 26 puan kazanır Ons'a göre 24. 64 veya 66 puanla da ligi bitirir dedik ama kaçıncı olur onu bilemedik bu çalışmayı şampiyonluk yarışındaki 5 takım için de yapsak belki bir yerlere varabiliriz, değil mi Ons...

2 Mart 2009 Pazartesi

Yeni Hobi

Dün Kartalkaya'da ONS ile vardığımız sonuç:

In:
Bol karda snowboard yapmak
Out:
Yaz aylarında dalış yapmak