Serinin ilk iki maçını deplasmanda kazanınca bu iş bitti 4-0 bilemedin 4-1 biter dedik bu seri, 3.ncü maçı 16 sayı öndeyken kaybedince 4-2 biter dedik ama tam tersi oldu. Ortada bir gerçek varsa 4-0 olur dediğimiz seride Efes 4-0 ı yakaladı ve seriyi 4-2 kazanarak şampiyon oldu. Kendilerini tebrik ederim daha çok inanmışlardı, daha takım gibilerdi, çok daha iyi ve sert savunma yaptılar ve yabancı oyuncuları seriye damgayı vurdu. Kadro derinliği olarak baktığımızda Fenerbahçe Ülker'de belki daha fazla oyuncu oynadı ama kadro kalitesi Efes Pilsen'in daha iyiymiş. Birde burda unutulmaması gereken bir gerçek varsa giden Solomon ile gelen Solomon arasında dağlar kadar farkın olduğu. Benim şahsi görüşüm eski Solomon son top ustasıydı ama bu seride son top katili oldu. Bir de Tanjevic' in Vidmar gibi bir kalası halen neden bu takımda tuttuğunu bunu geçtim nasıl ilk 5 başlatabildiğini anlamış değilim gerçektende, Semih, Mirsad, Oğuz hatta ve hatta Enes Kanter gibi adamlar varken bu davarı hemen yollasınlar. Fenerbahçe'nin bu seriyi kaybetmesinde ki temel etkenler çok büyük oranda kaçan serbest atışlar, çok fazla top kaybı yapılması, tam saha ve yarı saha presslere bir çözüm bulunamamasıdır. Efes son 4 maç durmadan aynı hamleleri yaptı ama kenar yönetim buna bir çözüm bulamadı. Tam saha press, sert savunma, topu çıkartan oyuncuya ikili sıkıştırma ve 2-1-2 zone press.
Serinin birde psikolojik boyutu vardı, ilk 2 maç sonunda Ergin Ataman'ın hakemler hakkındaki yorumları, Efes Pilsen' li yöneticilerin ortamı germesi, 5.nci maçtaki olaylar, Federasyon'un sadece Rasim'i günah keçisi yapması, Mirsad, Tanjevic'i es geçmesi ve Fenerbahçe taraftarının ya herro ya merro yaklaşımı dünkü maçta hiç istenmeyen ve tasvip edilmeyen bir sonu hazırladı. Bunda tabiikide Fenerbahçe Ülker'in üst üste alabileceği 3.ncü şampiyonluğunun sıkıntısı çok etkili oldu ve bir anda herkes Efes Pilsen'li oldu. Efes Pilsen maçlarını herkes seyretmiştir taraftar kitlesi Efes Pilsen'de çalışanların çocukları, fabrikalarında çalışan personel ve gerçektende basketball taraftarı olanlardır. Bu finalin adı Fenerbahçe -Galatasaray veya Beşiktaş olsaydı durum çok daha farklı olurdu neyseki bu 2 takım en fazla çeyrek final görebiliyor.
Sonuçta Efes kazandı ve şampiyon oldu ama ortada gene bir gerçek var gerçek Efes seyircisi hariç diğerleri gene Anti-Fener formalarını giyip Efes Pilsen' li oldular tıpkı daha önce Inter'li, Sevilla'lı, Chelsea'li, Hacettepespor'lu oldukları gibi ne diyim pes artık hepinize...
Son bir sözde Fenerbahçe seyircisine ve Resmi site editörüne:
Seyirci: Basketball maçlarına gideceksiniz açın biraz Yunanistan, İspanya, İtalya liglerini seyredin nasıl bağırıldığını öğrenin, basketball maçlarında uzun ve ağdalı besteler söylemek yerine rakip baskı altına alınır, ıslıklanır hücuma çıkılırken bizde ise lay-lay-lay hadi be en kötü NBA' deki gibi "Defence Defence" diye bağırın daha iyi. Ayrıca 12.000 kişi varsa sadece 200'ünde basketball forması vardır ben napim orda Alex yazan formayı giden Mrsic yazanı alın eğer gerçektende destekliyorsanız. Çetin Yılmaz çok doğru söyledi bunlar yüzünden artık gerçek basketball seyircisi maçlara gelmiyor çok yazık.
Editör: Ne diyeceğimi bilemiyorum tamam sahaya adamlar girdi, basketçileri tartakladı deme ama hiçbirşey olmamış gibi de Efes yendi şampiyon oldu yazılmaz ki en azından olayları kına.
Ayrıca Ali Koç Aziz Yıldırım'dan sonra başkan ol, yakışırsın gerçektende...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder