29 Aralık 2008 Pazartesi

Gordon Giricek

Yahu bu Gordon ne zaman oyuna giricek ?????

2 yıl için 5 milyon euro para verildi bi kere gördük daha...

24 Aralık 2008 Çarşamba

Noel

Kendimi bildim bileli -ki bu seviye yaklaşık 4-5 yaştır, eski resimlere baktığımda 1 yaşına kadar gider- her yıl 24 Aralık' ta annenemde (Mummy) noel kutlanır. Burdaki amaç ailenin hep beraber yemek yemesidir- gerçi aile yapısı gereği çok sıkı fıkı bir aileyiz ama olsun- şahsen ben çok küçükken bu olaya sadece hediye alacağım gün olarak bakardım, kuzen Sin' le haftalar aylar öncesinden birbirimizi sıkıştırmaya başlar acaba ne alacaklar, ne aldılar, ne alabilirler hayalleri kurup beraber alışveriş yapardık. O gün geldiğinde ise yerimizde duramaz noel ağacının altındaki kutulara çaktırmadan bakıp, sallayıp ne var içindeyi düşünürdük. Desdur gelip hediyeler açılınca sevinçten çıldırır, ilk gördüğümüz insanın üzerine atlardık. Gecenin sonlarına doğru ya dedem, ya mummy noel baba kıyafeti giyip yanımıza gelirdi -ilk başta kim olduğunu hiç anlamazdık. Dedim ya benim için Noel bu demekti ta ki 1996 yılına kadar, dedemi kaybedip sadece mummy kalınca bir daha kimse noel baba olmadı. Büyük ihtimalle bu akşamda noel yemeği yiyeceğimiz son akşam olacak, daha doğrusu biz yemek yicez Mummy' nin evinde o ise odasında yatıyor olacak, yani bundan sonra noel babada olmayacak, hediyede ama ikinizede söz veriyorum hayatım boyunca 24 Aralık' ta evimde noel ağacımı kurucam ve toparlayabildiğim aile üyeleriyle bu günü yaşıcam tıpki bize öğrettiğiniz gibi...

21 Aralık 2008 Pazar

Derbi Jr. ardından..

Beşiktaşlılar gerçekten inanıyorlarmıydı bunu veya herhangi bir derbiyi kazanabileceklerine bilmiyorum. Ben beşiktaşı takım olarak göremediğim için bu sonuç sürpriz olmadı. Galatasaray bir takımdır, saçma abuk bir takımdır ama bir tarzı vardır. Fenerbahçe de takımdır, tam işlemese de takımdır. Sivasspor sadece takımdır. Trabzon ise doğru yoldadır.

Yine beşiktaşlıların tuhaf hakem yorumlarına şahit olduk. Delgadoya verilen kartta hakem biraz düşünceli olsa vermezmiş, delgado "ben yapınca 1 de veriyosun" demiş de falan.. e bu zaten bana veriyosun o na da ver anlamı taşımıyor mu? kural böyle -doğru veya yanlış- olduğu sürece hakem o el hareketini görünce veriyor arkadaş, kaldırma o eli. burda tartışılcak bişey yok, zaten iş işten geçtikten sonra tartışmanın alemi yok.
Hele geçen hafta baros a hakettiği kartları vermeyen(dolayısıyla cezadan yırtmasını sağlayan) hakemi tartışmayan beşiktaş taraftarının ise bu pozisyonları tartışmaya hiç hakları yok. barosun attığı golleri acı acı izlesinler şimdi.

Geçen hafta birileri lig sıralamasını birilerinin belirlediğinden bahsediyordu, bu tip komplo teorilerini pek sevmediğimden konuya pek kulak kabartmadım. Ancak az önce fikstür ve puan durumunu karşılaştırdığımda, ligin son haftasındaki maçları, sıralamanın en üstündeki 4 takımın aralarında oynayacağını görünce kıllanmadım desem yalan olur.. Yine dezavantaj Fenerbahçede..

19 Aralık 2008 Cuma

Galatasaray-Beşiktaş

Bu yazıyı sevgili kuzenim Sin' in istek ve talebi neticesinde yazıyorum. Benim bu maça ilişkin yorumum bu maçı ev sahibinin alacağı yönündedir. Bahis sitelerindeki oranlarda bunu göstermekte fakat şöyle bir gerçek var bu sene ki derbilerde her zaman favori olan taraf kaybetti, bu maçlar FB-GS:4-1, FB-BJK:2-1, TS-BJK:0-0 idi. Herkes FB' nin bu maçları kaybedeceğini söylüyordu ki bence BJK maçı olabilirdi ama GS maçı asla. Bu sezonun tek ev sahibi favorisi olup kazanan maç GS-TS:3-0 idi. İddaa bu maç için ev sahibine 1.70 oran vermiş beraberlik 3,30 BJK 3,20. Ben bu maçta GS' nin rahat kazanacağını düşünüyorum ve maç üstü olur nedenlerine gelince;
1- BJK' nin bence bu seneki en iyi transferi olan Sivok cezalı,
2- BJK' de yıllardan beri alternatifi olmayan (!!!) İbrahim Üzülmez cezalı, Tello' yu o bölgede oynatabilir ki o da gerçek bir sol bek değil,
3- BJK' nin son yediği gollerde Zapo' nun hatası var ve formsuz fakat alternatifi olan Gökhan Zan' da çok tehlikeli
3- Mustafa Denizli tam olarak istediği sistemi oynatamıyor,
4- GS hücum hattı çok formda daha doğrusu Lincoln çok formda, Arda büyük düşüş içinde Baros ise sadece topa vuruyo yani arkadaki usta çok iyi,
5- Kewell' in oynamayacak olması bence GS için avantaj, çok kaliteli bir oyuncu fakat bazen el freni görevi yapıyor ve 65.nci dk. sonra oyundan düşüyor,
6- Mehmet Topal ve Barış Özbek ikilisi geçen sene bıraktıkları yerden devam ediyorlar fakat Şevşenko Servet risk arz ediyor,
7- Nobre GS maçlarında genelde gol atıyor, atınca da takımına maçı kazandırıyor,
8- Ali Sami Yen' deki son 7 BJK maçında GS 5 galibiyet, 2 beraberlik aldı hiç yenilmedi
9- Ali Sami Yen' deki son galibiyeti getiren İbrahim cezalı ( bu kendi yorumum :))) )
Yıldırım Demirören en son galibiyette Asbaşkanken göz yaşlarına boğulmuştu futbolculara beni göz yaşlarına boğun tekrar demiş bakalım cevabı Pazar saat 19:00' da. Benim gönlümden geçen beraberlik çünkü bu skor iki takıma da yaramaz, FB' ye yarar ve ligin arasına bu 2 takımın üzerinde girer....

Beyaz çarşaf mavi font

Beyaz çarşaf mavi font bir ekol olma yolunda. Benzerliğin sebebi:
- Özgürlüğün rengi olarak mavi algısı?
- Önceki protestodan artan sprey boya?
- Marsilya' nın kendi renklerinin şuursuz kullanımı?
yoksa hiçbiri, öylesine denk mi geldi?

18 Aralık 2008 Perşembe

Ekonomik Kriz

Ali Koç açıklama yapmış açıklamadan dikkat çekici kısım aşağıdadır:

"Transfer diyenlerin krizden haberi yok herhalde. En fazla 1 futbolcu alabiliriz.”

O zaman Asbaşkana burdan sormak istiyorum 30.000 küsür kombine satarken kriz dinlemedi kimse şimdi 30.000 kişi hakkını arar gerekirse 1 değil 11 tane transfer yapılacak gerekliyse ki gereklidir. Avrupa bitti - kar yağışı göremeden - ligde de ol bakalım 4.ncü 5.nci seneye kaç kombine satıyosun o zaman konuşalım tekrar, tekrar bu rakamı rüyanızda görürsünüz o zaman.

Fenerbahçe Ülker - Joventut

Dün akşam oynanan Euroleague mücadelesinin maalesef 2.nci yarı başlangıcına yetiştim ve sanırım fark 17 sayı falandı, Çetin Yılmaz gene boş boş konuşuyordu, dedim ki bu maçı da artık umarım burdan vermezler 3. çeyrek başladı Cenk Renda' nın teknik faulünden sonra maç gitti dedim açıkçası o ara fark 11' e inmiş 8-0' lık bir seri yakalamıştı Joventut ama takım inanılmaz iyi oynadı hem savunmada hem hücumda ve maçı eze eze aldılar. Fenerbahçe' nin euroleague 90 sayı barajına yaklaştığı çok fazla maç hatırlamıyorum açıkçası ama arka arkaya 3 mağlubiyet üzerine bu galibiyet iyi moral olur artık. Takıldığım bir nokta sakatlar iyileştiği için Enes Kanter' in forma giyemiyor olması ki bu euroleague' in yaptığı ankete göre en başarılı genç sporcu adayı için kötü oldu. Bu arada Hakan Demirel' in Erdemir' e kiralık gitmeside kendisi için iyi bir gelişmedir, çünkü bu takımda süre alması çok zor bence ve bu kadar sürede kendini hiç geliştirememiş bir oyuncu. Bu arada dün ki maçta salon çok dolu değildi 4.000 kişi varmış insanlar kız arkadaşlarıyla, aileleriyle gelmiş basketbolun taraftar profili budur zaten orada Sefa Reis, GFB gibi bağırmanın anlamı yok. Bi de Santos olayından etkilenip pankart açmışlar "Haksız cezalar kalksın" tarzı, o adamla kendilerini kıyaslamanın anlamı yok bence.

12 Aralık 2008 Cuma

The End

Filmlerde "The End" yazdığında %99' unda iyilerin kazandığı, herkesin mutlu olduğu, huzur dolu, başrol oyuncularının kollarının sargılarda olduğu, kötü adamların öldüğü veya yakalandığı karelerle biter filmler. Ben bu tip filmlerden nefret ederim çünkü hayatım boyunca seyrettiğim tüm filmlerde iyiler kazandı ve kendimi hep kandırılmış hissederim, kötü kazanmalı derim çünkü haketmişti adam. Ama nedense hep iyilerin kazandığı filmler çevrilir, kötünün kazandığı film sayısı çok çok azdır. (film hafızam iyidir ama aklıma gelmedi hiç varsa aklına gelen yazsın lütfen)
FB için bu sezonun iyi geçmeyeceğini düşünüyodum da ama bu kadar pısırık, karaktersiz, amaçsız, keyifsiz, pozisyonsuz, anlamsız ve saçma bir finalde beklemiyordum.
Artık herkesin şapkasını önüne koyup düşünme zamanıdır hocam kimse kusura bakmasın, ben olsam ilk hareket transfer yaparım hemde 19-20 yaşında çocukları ve bu kayıp senede onları oynatmaya bakarım, Alex' e teşekkür plaketini veririm jubilesini yaparım sezon sonu, Lugano-Edu ikilisine teşekkür ederim, R.Carlos' a minnetlerimi sunarım, Kazım' a hiçbişey sunmam İPOD hediye ederim yeter ona, Volkan' ı almak isteyene Maldonado' yu da hediye ederim, Josico' ya Kapalıçarşı' da hediyelik eşya dükkanı açarım takılsın diye, Ali Bilgin ve Burak Yılmaz ikilisine "İkinci Bahar" dizisinde figüranlık teklif ederim ve adam gibi transfer yaparım.
Kiev maçında yedeklere bakıyorum yedek yok ya şaka gibi ilk oyuncu değişikliği Selçük-Maldonado ikincisi Alex- Ali Bilgin yok artık diyo insan ben bu futboldan anlamıyomuşum heralde...

28 Kasım 2008 Cuma

Resmi Siteler

Bugün hata ile fenerbahce.org resmi sitesine girdim haberler arasında Hıncal Uluç' a dava açıldı, klübümüz 15.000 YTL ceza aldı, İDO ek sefer düzenliyo, BJK maçı güvenlik toplantısı yapıldı vs. gibi saçma sapan haberler yer alıyor sonra dank etti elin yabancısı resmi sitelerinde ne yazıyo diye merak ettim ve üşenmedim Barcelona, Real Madrid, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Arsenal, Schalke, Bayern Münich (gerçi açılış sayfasında quasimodo ribery var ama olsun :))) takımlarının resmi sitelerini inceledim.
Hiçbirinde böyle saçma haberler yok bunlar yerine genç oyuncularla ilgili haberler - yorumlar, fan zonelar, ev sahibi ve deplasman bilet satışları, bahis oynama alanları, teknik direktörlerin maç öncesi (mesela chelsea de ve arsenal de 2 adamda açıklama yapmış hafta sonu maçları için) ve sonrası yorumları, alışveriş imkanları, tv kanalı olanların naklen yayınları var ve bizim resmi siteler gibi saçma sapan yalanlamalar yok.
Mesela Chelsea deplasmanına gidicek Arsenal seyircileriyle ilgili İDO ek seferi tarzı veya sizi 2.950 polis koruyacak haberleri bu resmi sitelerde yer alsa adama gülerler ya...
Biraz daha ciddiyet beyler ya lütfen adı üstünde RESMİ SİTE...

Ne Orada Ne Burada

Burda ne demek istiyoruz, tipik korku filmi mantığıyla gidersek filmlerde biri ölüyor, öbür tarafa gidemiyor bir sıkıntı yaşayıp, kimi evini bırakmak istemiyor, kimi karısını, kimi de öç almak için biraz daha takılim diyor ve kalıyor ondan sonra uğraş dur dayı gitsin diye.

Futbolda da böyle topçular var adam bas bas bağırıyo satın beni, oynamıcam yeter ya diye klüpler napıyo değerini veren olmadı 7.5 istiyoduk 2 verdiler. Ee kardeşim o zaman adamın değeri zaten 7.5 değilmiş olsa veren olurdu, 5 ' e anlaş versene yok olmaz turşusunu kurucam. İşte turşusunu kurucam dersen ve o adamı oynatırsan patlarsın.
Şevşenko Servet dünün en iyi örneğidir bence. Yıllar önce FB' de oynarken şöyle bir açıklama yapmıştı takım düz koşu yapıyor, bu en arkada koşuyor sümkürerek ve gazetecilere sesleniyor: "Çekin, çekin bir yıldızın sönüşünü çekin diye." Bunun üstüne pek forma şansı bulamıyor tabii taki Milan maçına kadar yani efsane olduğu ve sezon sonunda gönderildiği maça kadar. Sonra tekrar kendini buldu ta ki düne kadar, adam sezon başında gitmek istiyorum yurt dışına dedi, yok daha istediğimiz parayı veren çıkmadı dendi. Aşağıda kendimce gözlemlediğim bazı oyuncular var:

-Bobo:1,5 yıldır top oynamıyor ve bence kesinlikle kalmak istemiyor, resmi olmayan açıklamalara göre sezon başı D.Kiev talip oldu parada anlaştılar, Bobo Ukrayna liginde oynamam dedi ama sanki burda oynuyor.
-Delgado: Adama zorla sözleşme imzalattılar, sezona fırtına gibi girdi ancak bugün itibariyle durmuş ve bence aklı daha büyük bir ligde oynamakta olan futbolcu.
-Mehmet Topal: Sezon başı Everton' la adı geçti 15 milyon Euro lafları dolaştı (bence imkansız ) adamı yollamadılar, sakatlıktan kurtulamadı halen ama oynasa geçen sezonki performansını aratır bence.
-Arda Turan: Arsene Wenger' in gözbebeği rivayete göre ama satmıyolar bu sezon ciddi bir düşüş içinde geçen sezon şampiyonluğu getirmesine rağmen.
-Yattara: En şanssızı bu adam bence, yıllardan beri saman alevi olduğu için transfer olamadı, avrupaya açılmanın kapısı olan 3 büyüklere gelmedikçe ancak Katar' a falan gidersin o da tam başarıyordu ki olmadı, gider ayakta E.Yanal' a giydirmişti ama tükürdüğünü yaladı mecburen.
-Mehmet Topuz: Bu adamdanda transfer haberlerindende, klübünün açıklamalarından da bıktık artık sözde Fransa liginden 32.425 takım talip oldu ama değerini veren çıkmadı.
-Mehmet Çakır: Gençlerbirliği forması giyerken çok parladı, adı 3 büyükle anıldı oda yetmedi Van Gaal talip oldu AZ Alkmaar ama o soluğu Ankaraspor' da aldı nasıl olduysa.
-Tuncay Şanlı: FB' deyken rivayetlere göre Avrupa' dan 1.000 lerce takım istedi vermedik, sözleşmesi bitince şemsiye oldu.
Liste uzar gider bu arada gene rivayetlere göre Real Madrid Aragones' i istiyomuş aman diyim değerini bulmadı satamayız demeyin aramızda para toplayalım, easyjet' ten de biletini alıp yollayalım...

26 Kasım 2008 Çarşamba

Serbest radikaller

Maçla ilgili söyleyecek çok bişey yok. Neticede 4 tane birbirinden kötü takımın tatsız maçlarını seyretmeye devam ediyoruz. evet en kötüsü biziz, ama en iyisi de çeyrek finale bile çıkamaz.
Neyse benim değinmek istediğim konu farklı;
Toz kanundan atıfta bulunmuş, ben de genetikten giriyim.
"Serbest radikaller somatik hücrelere ve bağışıklık sistemine saldıran moleküllerdir" demiş tanım. Tribünde arka sıramda oturan 2 tane serbest radikale sesleniyorum. daha nicesi varda bunlar beni en çok rahatsız edenler, Sezon başından beri ne tat bıraktınız ne huzur ya;
"sağa ver sağa, hay allah belanı versin, solda adam boştu, senin gibi topçunun taa"
"çıkar şu alex i yaa""kimi alsın yerine hocam?" "bilmiyorum çıkarsındaaa."
"kazım bee ne boka yararsın, (rakibi düğümlemiştir), yürü koçum vur, hay senin taaa a.q."
tarzındaki bu hıyarlar 90+4 dakika boyunca bütün negatif elektriklerini o bölgedeki diğer taraftarlar aracılığıyla futbolculara kadar yansıtıyorlar. bir hata yapan adam 10 hata yapmaya başlıyor, takım iyice saçmalıyor, taraftar geriliyor. hasar çok daha büyük oluyor..
Belki de maça iyi başlamamız ama ilk hatadan sonra tamamen düşmemizin veya ikinci yarıya yine sakin başlayıp tehlikeler yaratıp sonra ilk hatadan sonra yine düşmemizin sebebi biraz da bu serbest radikallerdir..
Tanım devam ediyor "Eğer serbest radikaller nötralize edilmezlerse vücutta ciddi hasarlara neden olurlar"
zaten maçlar keyifsiz, takım tatsız bide bu dallamaların abuk yorumları herşeyi iyice çekilmez hale getiriyor,
ağzının ortasına vurası geliyor insanın..
bi huzur verin ya!
.

Fatal Error

Blogu uzun bir süredir yazısız bıraktık neden olarak hafif sıkılma, bunalma, depresiflik ve kendi adıma içimdeki Futbol sevgimi azaltma kararım etkili oldu (tam olarak uygulayamasamda bunu planlıyorum sağlığım el vermiyo). İçimdeki futbol sevgisini azaltmam gerektiğine midemde çıkan sevimli, sempatik ülser ve gastrit etkili oldu, DR' un dediği "stress yapma yaşın çok genç daha, ülser daha ileriki yaşlarda çıkmalı" falan filan demişti. Dün gece maçta ve sonrasındaki midede oluşan yoğun asitlenme ve göğüs kafesine baskı yapan ani gaz saldırıları nefes kesmekte idi. Birde şunu farkettim ki blog sektörü biraz doymuş insanlar birbirlerinin yazılarını copy&paste hareketleriyle yayınlıyorlar, kullandıkları resimleri kullanıyorlar bende kendimi ileride KULLANILMIŞ hissetmek istemiyorum, tıpki dün geceden sonra hissettiğim gibi.
Takım bir önceki sezon zirve yapmış kaçan şampiyonluğa rağmen umut zirvede, aylardan Haziran daha 1 ay önce şampiyonlar liginde yarı finali kaçırmış takım olsun be diyoruz iyi yoldayız ve korkusuzca kombinemizi yeniliyoruz (şahsım adına yenilerken kupa kaldırırız falan gibi iddalarım yok ama bir önceki sezonki başarıları tekrarlasak yeter diyorum yoksa benim için o sezon bir TESADÜF olur diyordum ki boru gibi TESADÜFMÜŞ), meblağ yüksek olduğu için ayıptır söylemesi 7 taksitle alıyoruz. Aralık başında son taksidi ödeyeceğiz geçen 7 aya bakıyorum gelenleri, gidenleri tartışmanın bir anlamı yok, başarı olarak bakıyorum Avrupa' ya havluyu atmışsın (Kimse hikaye uydurmasın burda Porto' yu yeneme orda git Kiev' i yen hadi ordan be ...) , lige havluyu atmak üzeresin (Cumartesi akşamı olası bir mağlubiyet lige havlu attırır...) liderle puan farkın 8, fark çok değil belki ama ışık yok hiç. Örneğin bir takım elbise alsan ve taksitle alışveriş yapsan takım elbise eskidikçe helal olsun be iyi malmış paranın hakkını verdi dersin, bize bakıyorum tam tersi malın eskimesini geçtim 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun' un 4.ncü maddesi Ayıplı Mal' a atıfta bulunarak dava açsam kazanırım. Madde derki :
"Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir."
Ne farkı var şimdi o teklif edildi ne bulduk, gelen gideni aratır lafından nefret ederim ama atalarımız biliyomuş bişeyler be huzur içinde yatsınlar.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Enes Kanter-2

Dün akşam ki Fenerbahçe Ülker-Beşiktaş Cola Turka maçının yıldızı attığı 20 sayı, 6 ribaunt, 2 asist ve 1 blokla ( çok güzel bir bloktu gerçektende ) Devin Smith olabilir belki ama unutulmaması gereken bir gerçek daha varsa Enes Kanter' in 6 sayı, 14 ribauntluk(3' ü hücum ) performansıdır. Takım toplam 41 ribaunt almış 14' ünü bu genç almış %34 yani; önünde Mirsad gibi, Vidmar gibi, Oğuz gibi adamlar olmasına rağmen iyi yolda gidiyosun. Keep on walking.

16 Kasım 2008 Pazar

% 100 Gol

Guiza, içtiğin biralar bir işe yarasın bari :)

15 Kasım 2008 Cumartesi

Fenerbahçe' yi takip eden kazanıyor..

Çok iddialı ve abuk bir başlık biliyorum ama kastettiğim fikstürde takip eden.
Geçen yıl hatırlarsanız fikstür olarak sivasspor fenerbahçeyi takip ediyordu. Yani fener kimle oynasa ertesi hafta sivas onunla oynuyordu. Bu sene de aynı düzeni ankaraspor takip ediyor ve aynı sivas gibi ankarasporda ligin zirvesinde..
İster tesadüf olduğunu söyleyin isterseniz takipçi kulubün fenerle oynayan takımların aşırı performansından faydalandığına yorumlayın, böyle birşey var. sezon başında kim ankaraspordan böyle bir performansı bekliyordu ki? (gelecek sene iddaa da süpriz arayanlara duyurulur, feneri takip edin:))
Aynı totemden yola çıkarak, geçen yıl takipçi sivası fenerbahçe kendi evinde roberto carlos da silva rocha' nın golüyle 1-0 yenmişti. bakalım bugün ne kadarı tutucak?

Değiş tonton değiş..

Yepyeni bir lider, yepyeni bir ülke, yepyeni bir dünya..
Değişim başladı..
Gerçek özgürlük, gerçek demokrasi gelecek..
Dünya ekonomisi düze çıkacak, tüm insanlar refaha kavuşacak..
Afrikada açlığın ve hastalıkların sonu gelecek, başta orta doğu, tüm dünyada artık kan dökülmeyecek..
Ver gazı, ver!!
18 ekim tarihli postumda mccain-obama figürlerinin birbirinden pek bir farkları olmadığından bahsetmiştim.Bence ikisi de o büyük puppetmaster ın elindeki iki kukladan başka bişey değiller.
Ha mccaindense obama tabi, harvard mezunu anayasacı, okumuş - yazmış, gayet entellektüel vs.. ama zaten senaryo buydu;
Puppetmaster buyurdu ki, bakın ahali, tankla tüfekle girdik, işin içinden çıkamadık, şer odağı biz olduk, ekonomi patladı, ceo lara artık kötü gözle bakılıyor, imaj diye bişey kalmadı, amerikan rüyası amerikan kabusuna döndü. Sofranın orasına burasına saldırdılar, ne var ne yok mideye indirdiler ama hesabın altından kalkamayınca bulaşıkhaneye doğru yollandılar..
Bu pisliği temizlemek için hollywood filmivari bir şekilde bir superhero ya ihtiyaç duydular. İnandırıcı olsun diye siyah(bu kelimeye de takığım, zenci işte, hatta arap güzel ülkemde eskiden tüm kavruk tenlilere arap denirdi, hiç bir ırkçılık güdüsü barındırmaksızın.. neyse konuya dönelim) seçtiler. E her macera filminde olduğu gibi bir de kötü karaktere ihtiyaç vardı. Dünya'nın artık bıktığı savaşları destekleyen birisinden daha kötü biri olamazdı bu dönemde tabiki.
Tüm dünya da merakla bekledi acaba obama mı mccain mi kazancak diye..
Obama karşısında mccain-palin comicbook karakterlerinden ziyade daha ciddi birileri olsaydı "yes we can" mottosunu inandırıcı bulup, bize de belki faydası olabilir diye düşünebilirdim..ancak şu anda gördüğüm, silahla alamadıklarını inandırıcılıklarını artırdıktan sonra, uzun vadede yüzümüze gülüp arkadan dolanarak alacaklarıdır. (umarım yanılırım tabi)
Ama neticede, obama tercihinin kısa vadede daha kötü sonuçlar doğuracağına inanmıyorum ancak aşağıdaki komiklikleri hakedicek ölçüde güzel ve yalnız ülkeme fayda sağlayacağına da katılmıyorum:
* Van' da 44 tane kurban kesip obama posterlerinde obamanın alnına kan sürmek..(‘Sen Gerçek Bir Kahramansın’, ‘Obama Vanlılar Seni Seviyor’, ‘İçimizden Birisin’ ve ‘Seni Seviyoruz’ yazılı pankartlar eşliğinde..)
* Adana' da obama için 5 metrelik kebap yapıp beyazsaraya göndermek, ayrıca 5 kurban da burda gitmiş..
* Bartın'da bayan Obama için tel kırma işlemeli şal işlemek ve göndermek..
* Sivas' tan kangal köpek göndermek, first köpek diye de yazmışlar..
* Konya' da obama'ya özel ayakkabı üretmek..
Seçim gecesi kenya' daki köyünden canlı bağlantı yapmak ise hepsinin üzerindedir:)

14 Kasım 2008 Cuma

Ultraslan Protesto

Büyük GALATASARAY Taraftarı,

Bizlere yıllardır Kadıköy mağlubiyeti yaşatan futbolcularımıza, teknik ekibimize ve yönetimimize karşı tavrımızı bugün ki ( 13.11.2008 ) Kayserispor maçından önce futbolcularımızı tribünlere çağırmayarak ve maçın ilk beş dakikasın da oturma eylemi yaparak sessiz bir şekilde protesto ettik. Protestoya katılan ve daha sonra susmayarak takımımıza gerekli desteği veren bütün taraftarlarımıza teşekkür ederiz.

Futbolcularımıza, Teknik ekibimize ve Yönetimimize buradan bir kez daha sesleniyoruz;

Oynadığımız maç herhangi bir lig maçından ibaret olabilir ama ezeli rekabetin önemini anlayın. Bu maçların onur savaşı olduğunu ve Fenerbahçe’nin bizim en büyük rakibimiz olduğunu asla unutmayın.

İnşallah bizlere bir mağlubiyet daha yaşatmayarak şampiyon olup kendinizi affettirirsiniz.

Her zaman olduğu gibi sonuna kadar takımımızın arkasındayız ve arkasında olmaya devam edeceğiz.

Servet Çetin

Galatasaray-Kayserispor

Dün gecenin Fortis Türkiye Kupası kapanış maçı olan Galatasaray-Kayserispor maçını yerinde canlı seyrettim böylece bir hafta içinde 2 defa GS maçı seyretmiş oldum canlı olarak. Biri istediğimiz sonuçla 4 al 1 öde kampanyasına dönüştü diğeri ise çok önemli değildi. Numaralı tribünün eski açığa bakan kısmında, boş tribünlere oynanan bir mücadeleydi ( gerçi mücadele denmez ama neyse ).Kupa maçları her zaman sıkıcı olur, maça gelen seyircinin beklentisi bol gol olsun, gençler oynasın, seyirci kendini scout gibi hissetsin ve -"ben sana demiştim xx çok iyi topçu olucak, stili aynı yy' ye benziyor" geyikleri dönsündür kanımca. Dün kadrolara bakıyoruz GS' de FB maçının 11' inden 6 oyuncu var ki biri elmacık kemiği kırık Hannibal kıvamında Servet, Sabri, Meira, Lincoln, Baros, Ayhan diğerleri Mehmet Topal, Volkan Yaman, Ferdi Elmas, Aykut, Aydın kadrolara bakınca bu ne dedim ya bir tek ferdi elmas diye biri var hiç fikrim olmayan. Maç başlamadan 10 dakika önce girdik stat boş, hava ayaz mı ayaz, eller cepten çıkmıyor, kafalar kaplumbağa gibi içeri çekiliyor. Maç başladı taraftar bağırmıyor bi terslik var hemen sorarsın spek' e "nedir bu, niye bağırmıyorlar?" "Tepki 5-10 dk. bağırmazlar" . Nasıl ya diyorum FB' yi sanki her sene yeniyorlardı da bu sene es geçti gönül koymuşlar sanki 8.nci dakika gibi ses gelmeye başlıyor, "canım feda olsun sana hiçbir şeye değişilmez senin sevgin bu dünyada" ee 2 dakka önce tepki veriyodun şimdi hiçbişey senden değerli diil diyosun. Maç gerçekten kötü ilk yarı kayda değer hiç bişey yok 1-2 cılız atak hariç. İkinci yarı Baros-Ümit Karan; Ferdi-Arda değişiklikleri gelince tribünler hareketleniyor, Arda hız getiriyor ama Ümit Karan-Sabri-Lİncoln devamlı yerde halleri yok adeta. Aghahowa sana da bir çift lafım var; bu adam sezonu FB' ye attığı gollerle kapamış takla kontenjanı dolmuş, o maçtan sonra hedefim gol kralı olmak demişti hadi ordan pehhhhh son 15 dakika keyifli bir hal alıyor pozisyonlar falan maçta sertleşmeye başladı, ben içimden diyodum ki ya sabri ya ü.karan kesin bişey yapıcak ki bingo ilk tahminde tutturdum sabri kendine faul yapan adama saldırdı abit seyrediyo. Bir pozisyonda Kayseri' li tereyağından kıl çeker gibi topu aldı Sabri' den yerde kıvranıyo, taklalar atıyo ama bişeyi yok hakemi kesiyo bu arada Kayseri kontrada 3-2, 4-2 gibi bişey tam göremiyorum açım gereği topu taca attılar hemen kalktı yerine koşuyor tribünde arkadan bir ses "iyi yaptı yoksa gol yiyebilirdik" hay allah ya sabır diyorum, taraftarı böyle düşünürse futbolcuda bunu yapar diyorum. Velhasıl kelem 89.ncu dakikada hakem serbest atış verdi ki bence faul diil bir karambol gol oda ofsayt ya elle ya ofsaytla oluyo bu ara zaten. Maç bitiyor düdükten sonra kavga baş rolde gene sabri...

Kimse yanlış anlamasın ama ligin en antipatik oyuncuları sıralaması yapılsa eminim Sabri lider olur, Ümit Karan, Ayhan, Ragıp, Hürriyet' te bu listenin değişmez oyuncuları olurlar.

7 Kasım 2008 Cuma

Enes Kanter

Bu çocuğu dikkat 1992 doğumlu daha Fenerbahçe alt yapısından yetişen ve çok uzun bir süre Türkiye' de kalıcağına inanmadığım yetenek. Semih Erden, Ömer Aşık' ın sakatlıkları neticesinde ligde ve Euroleague' de süre bulmaya başladı ve kendisine güvenen Tanjevic' i haksız çıkarmadı. Ligdeki ilk maçı olan Kepez Belediyespor maçında 21:35 dakika sahada kalıp 8 sayı 12 ribaund ( 4' ü hücum) , 1 asistle oynadı. İkinci maçıyla beraber Euroleague tecrübesi de tattı Alba Berlin maçıyla. 09:38 aldığı süre 5 sayı, 3 ribaund, 1 top çalma ile oynadı. Ligde geçen hafta Mersin Büy.Bld. Spora karşı 09:57 dakika oyunda kaldı 2 sayı, 4 ribaund, 1 top çalma. Dün de joventut maçında 15:39 dakika oynadı 3 sayı, 3 ribaund, 1 blok ile oynadı. Başarılar diliyoruz sana...
Ayrıca maç bittikten sonra Joventut' un hocası Tanjevic' in elini sıkmadığı için gerginlik yaşandı ki bu konuda Tanjevic haklıdır, bu bir ritüeldir ve yapılmalıdır, sinirlenen Tanjevic Alonso' nun üzerine koşup el ense çekti; soyunma odasında da gerginlik bir süre devam etti. Joventut' un hocası Sito Alonso' nun açıklaması " Ben bekledim kutlamaları uzadı, yardımcısı yanıma geldi elini sıktım, beklemeye devam ettim sonra soyunma odasına yöneldim nasıl olsa içerde yakalarım tebrik ederim " hoca öyle gidersen el enseyi yersin, fırçayıda, ama çocuk gibi azarladı çok iyiydi hak ettin kusura bakma ...

5 Kasım 2008 Çarşamba

Teknik adam değirmeni..

Anadolu takımlarındaki teknik adam turnover ını 3ncü haftadan itibaren saymaya başlamıştım.. ama artık sıkıldım saymaktan ve yetişemiyorum da. Sadece sezon sonu bakıcam, hedef koydum 18 takımlı ligde teknik adam değişim sayısı 25 i geçebilecek mi.. bence geçer..
Bakkal oraya, kurtar buraya, çetiner şuraya.. nasıl bir saçmalık bu ya?
Aybaba Gençlerbirliği ile resmi sözleşme imzalamış..
Çok merak ediyorum bunlar nasıl sözleşmeler? neyin çerçevesini çiziyor? bağlayıcı hüküm hiç mi yok? tazminat lafı hiç duyamayacakmıyız? yada kurşun kalemle mi atıyorlar imzayı?

C.K.R.

Kim ne derse desin lakayt bir adamsın, kimse demiyo mu bu adama "What feet are you?" falan, Volkan Ballı efendi görmüyo mu bunun kılık kıyafetini, herkes aynı şeyi giymiş paşa gene farklı o şapka ne ya topçu musun rapçı mi ??????

Liverpool-A.Madrid

Yalan bir penaltıyla 2 puanı gaspedilen bir takım, golden sonraki abartılı sevinciyle beyefendi kişiliğini gözümde kaybetmiş Gerard ve duruş problemi olan bir hakem. Çok keyifli bir maçtı ilk yarının 15-40 dk. arasındaki Liverpool' un inanılmaz presi yattığım yerde çarpıntı yarattı bende o nasıl bir alan daraltmadır yuh dedim gerçekten de elin adamı bu oyunu oynuyor, birde Maniche le başlayan sol taç çizgesine Forlan' a verip tek toplarla bir kontraya çıkışı vardı A.Madrid' in hadi artık yok dedim. Maniche' in sağ kanattan yerden kestiği ortaya Carragher' ın eliyle kesmesine penaltı veremeyen eyyamcı hakem resmen gasp yaptı suçu müebbet olmalı. Bir de anlayamadığım Agüero neden yedek başlıyo oyuna girdiğinde savunmayı önce yatırdı sonra kaldırdı sonra tekrar yatırdı. Maçla ilgili yorumcu olan şahsiyetin yorumlar gene çok iyiydi.
"Reina' nın babası 1974' te B.Münih' e karşı forma giymişti Bayern maçı 4-0 kazandı" napim yani??
"Liverpool' a nerdeyse kontraatak yapmak imkansız" Maxi lafı bitti astı
"Kısa pas, kısa pas, uzun pas işte Liverpool' un felsefesi bu." ne saçma bir laf bu oyunda zaten 2 tip pas var.
"Benitez kadro rotasyonunu en iyi yapan teknik direktör tabi bu benim şahsi fikrim" arkadaşım sen fikir beyan etmiceksin sadece maçı anlatıcaksın bu ne ya 27 kardeşin en büyüğü, babası maden işçisi falan bize ne ya bu gibi geyik bilgilerden.
"19 yaşındaki çocuk tek başına direniyor". Ngog bir pozisyona girdi lafa bak
Liverpool' un penaltı itirazı var bizimki gene yorum yapıyor. " Evet taraf olmak istemiyoruz ama Liverpool' un gene penaltısını vermedi ". bu adam kesin beraberliğe bahis oynamış çünkü o yalan penaltıyı çalınca gıkı çıkmadı ve sevindi, "Gerard bu takımın herşeyi" ...

Yakışmadı kaptan..

Kaptan yine gemisini kurtardı ama bu sefer en azından benim sempatimi kaybetti(bunu hesaplamamıştı heralde:))
Pernia maç sonrası bir röportajında itirazlar sırasında yan hakemin kendisinden af dilediğini, ama kararını değiştirmediğini söyledi.
Bence de Pernia' nın üstüne atlayan Gerrard, penaltı tamamen yan hakemin icadı.. yazık oldu atleticoya, çok sağlam defans yapıyorlardı, l'pool un adam gibi bir pozisyonu bile yoktu.. Liverpool gibi takımların bu tip kararlara ihtiyacı olmamalı:)

27 Ekim 2008 Pazartesi

What's up!

Seçim günü ve Obama' nın galibiyeti yaklaştıkca makara dozu da artmış durumda. Palin' in kabahati yok, kabahat onu aday yapanlarda.. Çok güldüm buna:))

26 Ekim 2008 Pazar

Durmak yok engellemeye devam..

Bilgi çağı, bilgi teknolojileri, web 3.0, telekominikasyon uyduları, ileri iletişim araçları, internet, 3g vs.. Bu yadsınamaz gelişimlerden bireysel ve basit kullanımda en çok karşımıza çıkan internet ve cep telefonları.

Bu ülkede cep telefonu kullanamazsın çünkü sorgusuz sualsiz birileri dinleyebilir, veri transferi sırasında verilerini resimlerini çalıp inceleyebilir, hatta bunlar nedeniyle gözaltına alınabilirsin, 4 günden başlayıp ölene kadarlık bir sürece.. alternatif olarak sabit telefon kullanabilirsin ama onda hiç güvenlik yok, ayrıca 1.68ytl' lik görüşme bedeli karşılığında 18ytl fatura ödersin.

İnternette ise onların belirlediği sitelere ancak girebilirsin. Özgür bağımsız yazıları yazarları okumak ve yazmak için blogger-wordpresse direk giremezsin (neyseki eve gelip bilgisayarları kısıtlamıyorlar da binbir zahmetle de olsa girebiliyoruz) ülke kanallarında yer bulamayan yabancı yayınları söyleşileri youtube dan da izleyemezsin. alternatif olarak taraflı, gruplara, hükümete endeksli medyayı istersen takip edebilirsin.. (ayrıca karşılığında en dandik bağlantıya en çok parayı verirsin)

Bu siteler yasaklı çünkü Türk' lüğü ve Atatürkçülüğü aşşağılıyormuş(sanırsın çok Atatürkçüler ya) genel ahlaka aykırı yayınlar oluyormuş, provokasyon yapıyormuş vs..

E peki bu yasaklamalar beni Türk siyasetine, Türk hükümetine, Türk devletinin uygulamalarına karşı kışkırtmıyor mu? Özgürlüğü sadece türbanla ilintileyen bir anlayışa karşı kışkırtmıyor mu?

Reklamda dediği gibi, şişirdik abdominalleri dayanmaya çalışıyoruz ama bakalım nasıl ve ne zaman patlama olacak.

Yaran Facebook Grupları

Standart bir ek$isözlük başlığı. Bir eklemede burdan ben yapmak istiyorum, kimse kusura bakmasın:)
"Galatasaray Kadıköyde Anca Benimkini Kaldırır Diyenler" grubu
bu da linki:
http://www.facebook.com/group.php?gid=32126977050

23 Ekim 2008 Perşembe

Haftasonu basketball

Beko basketbol ligi 2.nci hafta programı açıklandı 4 maç tvden naklen yayınlanıcak spormax maçları şifresiz:

25 Ekim Cumartesi
14:00 Efes Pilsen – Oyak Renault SKY Türk
16:00 Casa TED Ankara Kolejliler – Aliağa Petkim
17:00 Galatasaray Cafe Crown – Antalya Bşb. SKY Türk
17:00 Mutlu Akü Selçuk Üni. – Banvit
18:00 Mersin Bşb. – Beşiktaş Cola Turka
18:00 Erdemir – Darüşşafaka Cooper Tires

26 Ekim Pazar14:00 Kepez Belediye – Fenerbahçe Ülker Spormax

27 Ekim Pazartesi20:00 Pınar Karşıyaka – Türk Telekom Spormax

E hani nerde hocam??



Tarih: 17 Ekim 2008

Yer: Ataköy Olimpiyatevi

Bulunma Sebebi: Fortis Türkiye kupası kura çekimi

Şekip Mosturoğlu: ''Futbol takımı ile ilgili şu an kamuoyunda tartışılan konularda tahmin ediyorum Arsenal maçından sonraki hafta içinde çok geniş kapsamlı bir basın toplantısı yapacağız. Orada merak ettiğiniz, sormak istediğiniz bütün soruları en geniş şekliyle cevaplayacağız. Kafalarda soru işareti kalmayacak. Alınan günlük kararlar var. Gün gün yürütülen kararlar var. Bunların hepsini tek tek size açıklayacağız. Sizlerin aklına gelen, bugün cevabını bulamadığınız, tartışılan pek çok konuda açıklama yapacağız.''

Hocam hafta bitti nerde kaldı açıklama...

22 Ekim 2008 Çarşamba

Falling sun of Europe


Tarih 2 Nisan 2008, Şampiyonlar Ligi' nde çeyrek final maçı rakip Chelsea o günlerde tüm Avrupa Fenerbahçe' den bahsediyor, kim bunlar, ne yapıyorlar, neyin peşindeler diye. Telsim tribününde bir pankart ve kartonlarla bezenmiş bir tribün pankartta " The rising sun over Europe " yazıyor gerçektende Avrupa' da yeni bir güneş doğuyor o günler için. Şahsen ben sinir küpüyüm kombinem var ve sezonun en önemli maçına iş münasebeti nedeniyle gidemiyorum ve İzmir' de otel odasında 52 ekran TV' de seyrediyorum. Felaket bir ilk yarı skor 0-1 diyorumki daha çok yeriz buraya kadarmış ama olsun helal olsun bu çocuklara diyorum ellerinden geleni yaptılar Nisan ayı oldu hala avrupadayız ve ligde de çok iddaalıyız. İkinci yarı sihirli değnek değiyor adeta ve maçı çeviriyoruz 2-1 bitiyor maç, otel odasında zıplıyorum yatağın üstünde ve ne işim var lan İzmir' de diyorum hay işine diyip. Camdan dışarı bakıyorum İzmir sokakta, İzmir yanıyor geçiriyorum üstüme bişeyler katılıyorum aşağıdaki kalabalığa sora omuz omuza kimi bulursan...
Tarih 22 Ekim 2008 aradan 6 ay 20 gün geçmiş -yani 200(ikiyüz) gün, 10 yıl, 8 yıl değil - o günkü kadro ve dünkü kadro
02.04.2008 22.10.2008
Volkan Volkan
Önder Gökhan
Lugano Lugano
Edu Edu
Vederson R.Carlos
Deivid Maldonado
Aurelio Selçuk
Maldonado Uğur
Uğur Alex
Kezman Semih
Alex Guiza
O kadrodan sakatlık sebebiyle oynamayan Deivid ve Vederson yok, Aurelio ve Kezman transfer oldular, Önder Gökhan cezalı diye oynamıştı 6 isim aynı o maçla peki ne oldu da şemsiye ters döndü, Aurelio mu gitti diye oldu bunlar, Zico gitti diye mi ??? Geçen sezon ligde G.Oftaş' tan fazla gol yedik Aurelio' lu kadroyla bunu da unutmayalım. Sorun teknik direktör seçimi, transfer, yönetim gibi şeyler midir bilmiyorum ama ortada ciddi bir sıkıntı var ve bir kelle alınmalı belki birden fazla kelle alınmalı, bu Aragones mi olur, Aziz mi olur bilemem ama bildiğim bişey varsa heyecanını yitiren kim varsa bu takımda yollayın, 50 tane Scout alın 16-20 yaş arası çocuklar bulun heyecanı olan bu takımın başkanı olsam, yöneticisi olsam yapıcam ilk hareket Volkan, Edu, Lugano, Maldonado, Kazım (ilk önce bu dallama ), R.Carlos (gitsin futsal oynasın) yollamak olur bu adamlar takıma katkısı sıfır olan aksine zararı olan adamlar bir takım aynı maçta 3 tane aynı golü nasıl yiyebilir 3 ayrı maçta yersin belki ama aynı maçta yiyemezsin, ben büyüğüm, büyük olucam diyosan yemiceksen, yersen gazoz kupasında oynarsın. Ali Koç açıklama yaptı eksikleri görüyoruz takım iyi gitmiyor, ara transferde gereken yapılıcak. Gereken ne ve ne yapılıcak sezon başı gibi ümitlemi beklemeliyiz, yoksa poşet çorba gibi önümüze Brezilya' dan gene Maldonado, Josico mu sunucuklar, yoksa paraya kıyıp Nasri gibi Walcott gibi bişey mi bekleyip görücez. Bu sezon 30.000 kombine satan yönetimde böyle giderse seneye 10.000' i bulur ancak.

21 Ekim 2008 Salı

Anadolu kulüpleri aynı hızla devam ediyor..

Anadolu kulüplerindeki teknik direktör turnoverından 25 eylül tarihli postta bahsetmiştik.. Seri Angaragücü ile devam ediyor. Hakan Kutlu ile yollar ayrılmış.Bu adamı menejer futbolculuğa pek yakıştırırdım, arada girip oynamalıydı aslında.. Ama ne olursa olsun bu takımın 100ncü yılında kümeye oynaması ayıp..(Gerçi fb ile aralarında sadece 4 puan var:))
Seride son durum: Konyaspor, Kocaelispor ve son olarak Ankaragücü.. (arada hızına yetişemeyip atladığım varsa yorumlarda beklerim)
Laf Ankaragücü' ne gelmişken söylemeden geçemiycem: "La İ.M.G! la yürü git işine" Şimdi hedefi göztepe diyorlar. ne alaka di mi?

20 Ekim 2008 Pazartesi

Özgüven

Geçen sezon cl maçlarına giderken ki heyecanı düşünüyorum, keyfi düşünüyorum da... İnanarak gidiyorduk demiycem çünkü bunun ötesinde bir duyguyla gidiyorduk. Şölene eğlenceye gidiyorduk, psv yi cska yı yeneceğimizden emin gidiyorduk. Gol yesekte atacağımızdan emin izliyorduk. Inter maçının zor geçeceğini düşünüyorduk ama maçın daha ilk dakikalarındaki ezici oyunumuzu görünce bütün kaygılardan sıyrılıyorduk. Sevilla gol atıyordu ama yine biliyorduk geldikleri gibi gidiceklerdi..

Peki bir sezon içinde herşey nasıl bu kadar tepetaklak olabilir? marco nun ziconun eksikliği mi? Bence hayır, tek eksiğimiz özgüven. Uğur boral' ın çalım atmayı denemekten korkması bu yüzden işte, marcoyla zicoyla ne alakası var.. çalım atma mı diyor aragones.. Veya benim yarınki maçtan çekinmem bu yüzden.

Acaba bir gol yersek bir tane atabilir miyiz? hadi attık, maçın sonuna kadar koruyabilir miyiz? Yoksa yine tam umutlanmışken gol yer miyiz?

Euroleague

Seyretmesi en keyifli spor branşının Şampiyonlar Ligi versiyonu başlıyor. Bu akşam 21:30'da Fenerbahçe Ülker geçen yılın İspanya Şampiyonu Tau Ceramica deplasmanında 9.717 seyirci kapasiteli Fernando Buesa Arena' da 2 puanı hanesine yazdırabilmak için ter dökecek. Maç Süpermax' te umarız şifresiz verirde seyrederiz. Lig Tv bu maçın futbol versiyonu reklamını yapsa eminim şöyle olurdu:
"Gordan Giricek'li, Marques Green'li, Mirsad Türkcan' lı Fenerbahçe, Rakocevic'li, Teletovic'li Tau Ceramica deplasmanında"

3 büyük motivasyonlu küçük takımlar-2

Daha çok olmadı bu yazının 1.ncisini yazalı sadece 2 haftacık ve 1 maç sürdü "küçük" takımların mumlarının sönmesi. 6.haftada deplasmanda FB'ye 4 gol atan taklacı Kayseri kendi evinde 1-0 önce geçtiği maçta Ankaraspor' a 2-1 yenildi. Geçen hafta GS' ye sahayı dar eden Bursaspor kendi evinde Eskişehirspor'a 2-1 yenildi Hacettepe sonunda kazandı, Antalyaspor hala 1 puanda, Gaziantepspor kendi evinde Konyaspor' a kaybetti.

18 Ekim 2008 Cumartesi

Amerika' nın değişimi (?)

Bir önceki postun bitiminde değişimden dem vurmuştum.
Son zamanlarda en önemli değişim konusu kuşkusuz 4 kasım abd seçimleri.
America needs a change diyen bir obama karşısında eski tüfek mccain.
Son durum aşağıdaki tablodaki gibi gözüküyor. Obama bir ilki gerçekleştirmeye oldukça yakın.

Obama tercihinde ise en büyük etken ortasınıf üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi ve bu yükün üst gelir seviyesine yüklenmesi vaadi gibi görünüyor. Yaşanan kriz Obama'nın bu stratejisine de oldukça yarar sağladı.

Konut kredisi kaynaklı krizin direk ortasınıfı vurması, krize sürükleyen bear sterns gibi şirketlerin patronlarının yıllık kazançlarının yarattığı antipati, $7.25 lik bir minimum wage ile tüketim toplumu içinde yaşamaya çalışmanın zorluğu vs...

Ancak bu iki aday dikkatle incelendiğinde aslında ikisinin de ciddi bir değişim yaratmayacağı aşikar. En önemli değişiklik renkte olacak gibi..

Gerçek bir değişim arıyoduysanız eğer, bir Ron Paul vardı sahi noldu ona? :)

Anadolu takımları fantazisi

Bir süredir blogu toz a emanet etmiştik, o da sağolsun sahipsiz bırakmamış. Tekrar süper lige konsantre olup bir Fenerbahçe maç öncesi ve tahmin yazısı yazmak niyetindeydim ki aklıma bir konu takıldı.
Şimdi şöyle bir fantazi var.
Buna ağırlıklı olarak kendilerini daha yenilikçi, tarafsız gösteren, fm oynayan, dünya futbolunu tanıyan, sporseverlik ve adil oyun çerçevesinde süper ligi yorumladığı izlenimi veren spor medyası figürlerinde rastlıyorum. (ki bence bu kişilerin diğerlerinden tek farkı eskilerinden daha genç olmaları ve kullandıkları medya araçlarının teknoloji nedeniyle daha geniş olması.)
Deniyor ki anadolu takımları da artık 3 büyüklere kafa tutmalı, avrupa da varım demeli, kısacası artık gelişmeli minvalinde bişeyler söylüyorlar. Bunun yanında aynı kişiler, 3 büyükler biraz tökezlemeye başladımı, teknik direktör değişsin, sportif menejer gelsin, başkanlar ellerini teknik taktik anlayıştan çeksinler.. Bu yorumlara ayrı ayrı bakınca herşey çok güzel. Katılmamak mümkün değil. Ama aynı dönemde söylenince ben burda bir çelişki bir oksimoron görüyorum veya ben işin içinden çıkamıyorum. Şöyle özetliyim:
Koşul 1: fb nin teknik adamı değişti, yerine herkesin tatmin olduğu bir isim geldi, rıdvanda sportif menejer oldu, başkan elini eteğini çekti sadece ceo luk yapıyor, tüpçü istifa etti duruşu olan bir başkan geldi vs..
Koşul 2: roberto carlos eski günlerine döndü, maldonado müthiş bir çıkış yakaladı, deivid 35 den asmaya devam ediyor, baros kariyerindeki gol istatistiklerini altüst etti, kewella manchester kancası, bobo brezilya milli takımı forvetinde banko oynuyor, delgado avrupa devlerine göz kırpıyor falan filan..
Sonuç 1: fb cl de ahlar vahlar içinde yarı finalde havlu atmış, gs kadıköyde kupayı kaldırmış, bjk fortis kupasını almış(kusura bakmayın:)) ligin 25nci haftasında lig 4ncüsüne 15 puan takmışlar, Medyada pohpohlanan 3 büyükler, boy boy manşetler..
Sonuç 2: E nerde kaldı sivas kayseri bursa gantep..
Şimdi böyle olmak zorunda değil elbet. e canım hem 3 büyükler şov yapsın hem anadolu takımları kafa tutabilsin..
Hocam türkiyede yaşıyoruz. Türkiyede başarı olduğu sürece sevilirsin. Fb portoya deplasmanda yenilmiş d.kiev ile berabere kalmış, allah belasını versin bu takımın, yönetim istifa falan.. çünkü fb her sene zaten cl de final oynar, müzesinde 3 cl 6 uefa kupası varya..
Bunu hepiniz biliyorsunuz. Bu senaryolar oluşursa yine herkes 3 büyükleri tutar, bir gençlerbirliği taraftarı çıkmaz, sivas forma satamaz, kayseri yaptığı stada taraftar toplayamaz, yayın gelirlerinden hiçbir pay alamaz, milli takıma oyuncu çıkaramaz, avrupada cukkayı dolduran 3büyükler çeker mehmet topuz u, mehmet yıldız ı alır.. Anadolu takımları da çokobaşı.. olumsuz senaryo daha çook uzatılabilir ama anladınız demek istediğimi heralde.
E ne yapılması lazım? Krizi fırsata çevirme geyiği var ya, o yapılmalı işte. Biraz medya gaz vericek anadolu takımlarına, göz önüne çıkarıcak.. mesela fb bugün kocaeli ile 0-0 berabere kalırsa bu maçı bir saat yorumlamayacaklar, yarın köşe yazarları fb yi değil bursa eskişehir maçını yazıcak, rating tiraj kaygısı duymacak, ondan sonra bana gelip anadolu takımları 3 büyüklere kafa tutabilmeli diyecek..
Fantazinize katılıyorum değerli üstatlar ve bir değişime ihtiyacımız olduğu kesin.. ama bu teknik adam vs değil..

17 Ekim 2008 Cuma

Fortis Türkiye Kupası


Kuralar çekildi, neyseki zevksiz geçen gruplarda zevk verebilecek bir maç onun dışındaki maçlar pek tat vermez gibi görünüyor. En ilginç grup A grubu: Beşiktaş- Trabzon-Antalya-Gaziantep-Gaziantep Bld. İki aynı şehrin takımının aynı grupta olması bence çok saçma ve Şampiyonlar ligindeki statü gibi aynı gruba konmamalı en azından isimleri aynı olanları mesela. Geçen senede yanlış hatırlamıyorsam Gençlerbirliği ile G.Oftaş aynı gruptaydı. Bence gruplarda sıralamada aşağıdaki gibi olur.


A Grubu

Trabzonspor

Beşiktaş

Gaziantepspor

Antalyaspor

Gaziantep Bl.


B Grubu

Galatasaray

Kayserispor

Ankaraspor

Altay

Malatyaspor


C Grubu

Sivasspor

Denizlispor

Konyaspor

Manisaspor

Alanyaspor


D Grubu

Fenerbahçe

Bursaspor

Eskişehirspor

Ankaragücü

Tokatspor


Kobe Bryant

Yönetime yakın kaynaklardan (!!) alınan bilgiye göre sezon sonunda opsiyon hakkını kullanıp serbest kalabilecek olan Kobe' ye Olympiakos 3 yıl için 83 (seksenüç) milyon $' lık teklif yapmaya hazırlanıyormuş. Sezon başında da Atlanta Hawks' dan Josh Childress' i 3 yıllığına 20 milyon $ transfer eden Olympiakos bu transferi de gerçekleştirirse yuh artık denir ve bir adet Olympiakos kombinesi alınıp hafta sonları Kadıköy yerine Pire' ye her türlü gidilir, bu adam basketi bırakmadan seyredilir...

16 Ekim 2008 Perşembe


Dolar bu sabah 09:30 itibariyle 1,49-YTL oldu. Eğer 3 Ekim günü yani sadece 12 gün önce dolar alsaydınız (ONS aldı 100$) ki o zaman dolar 1,24' tü. 100 dolarda 25 YTL karınız olurdu ki bu da mali tablolara kambiyo karı olarak kaydedilebilirdi.

14 Ekim 2008 Salı

Maç tahminleri-1

Ben mademki bahis oynuyorum düzenli dedim ki bare oynadığım veya kendimce tutar dediğim maçları yazim belki faydalanmak isteyen olur dedim, şimdiden sölim ben genelde 0 oynarım :))
Letonya - İsrail : 2 (1.8)
Letonya' nın grupta sadece 3 puanı var onu da Moldova deplasmanında aldılar, kendi evinde Yunanistan' a 2-0 kaybettiler, İsviçre' ye de deplasmanda 2-1 kaybetti. Pek şansı yok bence
İsrail 7 puanla 2.nci
Avusturya-Sırbistan:0 (2.9)
Sırbistan' ın 2 galibiyet 1 mağlubiyeti var, 6 puanla lider Litvanya ve Faroe Adalarını yendiler, Fransa' ya yenildile.Avusturya' nın 4 puanı var evinde Fransa' yı yendi ( Hep sölemek isterim banko berabere :))) )
Yunanistan-İsviçre:0 (3.3)
Yunanistan 3' te 3 yaptı grupta 8 attı daha yemedi İsviçre 1-1-1 ile 4 puanda içime beraberlik doğuyo yoksa rakamlara göre yunanistan ezer.
Slovakya-Polonya:0 (2.9)
Polonya 7 puanla 2.nci, slovakya 6 puanla 3.ncü. Slovakya yenmek isticek Polonya önce yememeyi düşünücek o yüzden beraberlik ilk tercih :)))
4 maç 50 ganyan fena diil ben oynadım şahsen

İnsanlık

Taraftarlık, holiganlık ayrı insanlık apayrı birşey, Fenerbahçe resmi taraftar sitesi antu.com' un açılış sayfası yukarıdaki resim şeklinde açılmaktadır. Taraftar sitesinde sarı ve kırmızının yanyana olabileceği çok ender anlardan bir tanesi fakat olay insanlık olunca açılış sayfası da oluyor, wallpaperda. Acil şifalar diliyoruz bizde inşallah uygun ilik bir Fenerbahçe' den çıkar ve bu 2 ezeli rakip 2 ebedi dost olur.

Fenerbahce.org-2

Daha önce bir yazı yazmıştım FB resmi sitesindeki yalanlama makinası hakkında. Ama bu sefer sadece yalanlamakla kalmamış adeta bir finansçı, raporlamacı gibi rakamlara da girmiş. Olay şöyle gelişiyo adamın biri diyorki Fenerium geçen sezon 47 trilyon sattı bu yıl hedef 57 trilyondu ancak bu hedeflere rağmen 27 trilyon satışta kaldığını yazmış. Birincisi sana ne arkadaşım gazetecimisin yoksa şirket CEO' su musun ki insanların hedeflerine karışıyorsun. Sanki performansa ve hedef gerçekleştirmeye bağlı olarak zam oranı belirleyeceksin. Klüpten gelen açıklama da bomba gibi açıklamayın böyle düşünüyosanız kardeşim bu ne ya finansal raporlama mı yapıyorsun karşılaştırmalı satışları vermişsin bare satışların maliyetini de verki bizde net satışını bilelim ordan tahmini kar hesaplayalım...
Resmi site açıklaması aşağıda sanki SPK' ya tabi bir şirket gibi açıklama yapmışlar ya yuhhh
" Bu haberlerin pek çoğunun ardından kamuoyunu yanlış habere itibar edilmemesi konusunda uyarırken bu haberler sebebiyle kulübümüze ait pek çok ticari sır ve bilgi de maalesef açıklanmak zorunda kalınmaktadır. Söz konusu haber tamamen uydurma rakamlar içermektedir. Fenerium mağazalarımızın haberde bahsi geçen yıllarda ve içinde bulunduğumuz yılın 9 aylık bölümünde yaptığı satış değerleri aşağıdaki gibidir.
2006 yılı 12 aylık gerçekleşen satışları 29.328.837 YTL, 2007 yılı 9 aylık gerçekleşmiş satışları 34.821.000YTL(100. Yıl özel koleksiyonu satışları dahil) 2008 yılı 9 aylık gerçekleşmiş satışları 31.499.000 YTL.
2007-2008, 9 aylık satış değerleri karşılaştırıldığında sadece %10'luk bir düşüş olduğu gözlemlenmektedir. Aynı dönemde Türkiye'de perakende tekstil sektörü %30 küçülmüştür. İMKB 100 endeksi de sadece son bir ayda %30'un üzerinde düşüş yaşamıştır.
Öte yandan haberde bahsi geçen ve yine yalan ve yanlış rakamlarla ifade edilen "Kanarya yağmurlukları" gümrük vergileri ve her türlü masraflar dahil 437.392 YTL'ye mal edilmiştir. Bugüne kadar 18484 adet satılmıştır ve halen satışı sürmektedir."

10 Ekim 2008 Cuma

Kadıköy' de Rıdvan Dilmen sesleri


Fenerbahçe' de işler yolunda gitmiyor çıkış yolu aranıyor, kimisi Aragones başarısız diyor, kimisi ise Türkiye' yi bilmiyor, tanıtıcak birine ihtiyaç var diyor. Bence bir klavuza ihtiyacı var bu bir gerçek - ayrıca bir tanede ruhu olan tercümana - gazetelerde yazan haberlere göre Bülent Uygun, Aykut Kocaman ve Rıdvan Dilmen düşünülüyormuş. Bülent ve Aykut imkansız bence gelmesinlerde takım çalıştırıyorlar ve başarılılar. Rıdvan Dilmen en iyi isim ama gelmesi hedeflerini küçültür mü emin olması lazım gerçi yıllardır antrenörlükte yapmıyor, yorumculuktan da iyidir bence Fenerbahçe' de görev yapması. Büyükşehir Belediyespor maçı devre arasında Antu ödül töreninde bütün tribünleri koşarak gezdiğinde bu adam hala iş yapar, ah bi oynasa diye ONS' la konuşmuşluğumuz da var. Görev tanımı içinde teknik menajerlik, Aragones' e yardım etmek ve transfer çalışmalarını yürütmek olduğu yazılıyor ve Pazartesi günü yönetim kurulu toplantısında belli olacağı konuşuluyormuş. Hadi Aziz Yıldırım sezon başında yapamadığın bomba transferi Şeytan' ı transfer ederek gerçekleştir böylece Aziz ol...

9 Ekim 2008 Perşembe

Yıldırım Demirören



Haziran 2004= BJK başkanı oldu, ilk olarak Del Bosque' yi takımın başına getirdi. Başkanlığı dönemindeki 4,5 yılda 5.nci teknik direktörü. Liste aşağıdadır.

Haziran 2004-Aralık 2004= Del Bosque

Ocak 2005-Eylül 2005=Rıza Çalımbay

Ekim 2005-Mayıs 2007=Tigana

Temmuz 2007- 07.10.2008= Ertuğrul Sağlam

09.10.2008- ../../.... = Mustafa Denizli

Ertuğrul Sağlam' ın istifasından 1 ay kadar önce " Hedef Kadıköy' de UEFA kupası kaldırmak, Ertuğrul Hoca' dan çok memnunuz keşke 10 yıllık sözleşme imzalasaydık" diyen bir başkanın dramıdır bence Beşiktaş' ın yaşadığı." Atilla Gökçe' nin dediği gibi " Zengin ailenin şımarık çocuğu" gibi onu istemem bunu isterim küçük dağları ben yarattım havalarıyla bu işler olmaz, kimsenin içine sinmeyen hatta kendinin bile zamanında istemediği bir teknik direktörü daha getirdi, işte o açıklamaları tarih Aralık 2007 LigTV' de "2' ye 1" programı:

"Ben başkan olduğum sürece Samet Aybaba bu kulüpten içeri giremez" sözleri size mi ait?
Tabii. Ben başkan olduğum sürece değil, Beşiktaş'ta ben 2000 yılında yönetici oldum. Aynı şeyi söyledim. Sayın Mustafa Denizli ile Samet Aybaba, Beşiktaş kulübünden içeri giremez dedim. Ben yeni birşey söylemiyorum. 8 senedir aynı şeyi söylüyorum. Ben hep taraftar gözüyle baktım, Samet Aybaba her Beşiktaş maçında puan almıştır, rakiplerine puan vermiştir. Ben böyle bir kişiyi bu kulüpte istemiyorum demiştim, bugün de yine aynı şeyi söylüyorum.

Yorum bile yapamıyorum artık daha fazla...

Rakipler 2/4 Olympiakos


Grubun Benfica' dan sonraki favorisidir bence, 1.nci veya 2.nci olacağını düşünüyorum. Şampiyonlar ligi ön elemesindeki Anorthosis hezimetinin izlerini UEFA' da kendilerini göstererek silmek isteyeceklerdir. Benfica' dan daha küçük ama çok daha ateşli bir taraftara sahip, Panathinaikos' un ezeli rakibidir. Partizan-Panathinaikos dostluğuna misilleme olarak Partizan' ın düşmanı olan Crvena Zvezda (Kızılyıldız) takımı taraftarıyla dostluk kurmuş durumdalar ve birbirlerinin maçlarına gitmekteler. Antrenör İspanyol Ernesto Valverde (Espanyol' a UEFA' da final oynatmıştır), kadrosundaki önemli ve dikkat edilmesi gereken futbolcular Luciano Galletti (Bir zamanların Zaragoza' da David Villa' yla beraber FB' nin ipini çeken adamı), Darko Kovacevic, Predrag Djordevic (Mondragon' un kafa atıp sonra kendini yere attığı adam - ne komik görüntüydü yahu), Raul Bravo (çakma Roberto Carlos), Dudu ( CSKA Moscow' dan yeni transfer ), Sebastian Leto ( Liverpool' dan kiralık geldi) bunlara ek olarak kadrosundaki Yunanlı futbolcularının büyük bir kısmıda milli takımda oynamaktadır. Benfica kadar dikkat edilmesi gereken bir takım hücum hattı biraz yaşlı ama kurt golcü tabir edilen adam bolluğu var. GS evinde oynayacağı için stad görüntüsü vermeyeceğim sadece deplasmana gelicek taraftar görüntüsü vermek yeterlidir diye düşünüyorum...




8 Ekim 2008 Çarşamba

Rakipler 1/4 Benfica

Grubun en önemli ekibi bence Benfica' dır. Ülkenin en önemli 3 takımından birisi, takımın künyesi, kuruluş hikayesi tarzı geyiklere gerek yok. Önemli bir taraftara sahipler, stadları daha önce yazmış olduğumuz UEFA 5-star rated bir stadyum, önemli taraftar grubu Diabos Vermelhos (Red Devils) Antrenör Quique Sanchez Flores Valencia ile başarıdan başarıya koşmuş bir teknik direktör, bu yılki önemli transferleri Pablo Aimar, Jose Antonio Reyes, David Suazo ( Inter-kiralık ). Kadrosundaki birçok ünlü forvete sahip bir takım GS defansının çok dikkatli olması lazım. Aşağıda da stadlarından bir görüntü...










7 Ekim 2008 Salı

UEFA kupası grup maçları

Galatasaray' ın UEFA kupası rakipleri belli oldu. Benfica, Olympiakos, Hertha Berlin, Metalist Kharkiv. Grup olarak bence çok zor grup ve ilk olarak fikstür belli olmadan önce kafamdan yaptığım fikstür gerçekleşseydi GS bu gruptan çıkamaz derdim fakat çekilen fikstür sonucunda GS daha avantajlı bir hale geldi. Aşağıda benim ve UEFA' nın fikstürü alt alta verilmiştir. Yorumlar sizin...
Toz
Olympiakos - GS
GS-Benfica
Metalist-GS
GS-H.Berlin
UEFA
GS-Olympiakos
Benfica-GS
GS-Metalist
H.Berlin-GS

6 Ekim 2008 Pazartesi

3 büyük motivasyonlu küçük takımlar

Türkiye' de belki tüm dünyada bu böyledir küçük takım topçuları ve antrenörleri belki kendilerini göstermek, ispatlamak, pazarlamak için büyük takımlarla oynadıkları maçlara farklı konsantre olurlar. Adeta 3 büyüklerin kendi aralarında yaptıkları derbi maçları gibi ancak bir farkı vardır bu konsantrasyonun; büyük takımdan puan alınca 1 maç bilemedin 2 maç sonra düşüş başlar. Örnek vermek gerekirse :
3.hafta: Hacettepespor:2 - Fenerbahçe:1 (Hacettepe 3 maçtır yeniliyor, toplam 4 puanı var)
Galatasaray:1 - Antalyaspor:1 ( Antalya 3 maçtır yeniliyor ve 6 haftadaki tek puanı bu maç )
5.hafta: İstanbul BŞB.:0 - Beşiktaş :0 (toplam 3 beraberliği var, bu hafta yenildi )
6.hafta: Ankaraspor:2 - Sivasspor:0( Geçen hafta Fenerbahçeyi yenen Sivas bu hafta kayıp )
Ancak lig ilerledikçe bu tablonun böyle devam edeceği kanısındayım, önceki yıllarda olduğu gibi lig sonuncusunun şampiyonu yenebildiği gibi. Ancak bence bu ligimiz çok kaliteli, herkes birbirini yenebilir demek değil kendimizi kandırmayalım.

3 Ekim 2008 Cuma

Onur Air


Onur Air' la ilk tanışmam 1995 yılında gerçekleşmişti. O zaman için nasıldı bilemiyorum ama bizi sağ salim İngiltere' ye götürdü ve geri getirdi. O tarihten sonra OnurAir' den hiç haber alamadım ta ki geçen haftaki Dubrovnik uçuşuna kadar. Sabah 07:00' deki uçuşumuzun sefer sayısı 1907 idi ki bu güzel bir tesadüf oldu, gidişte sorun olmadı fakat dönüşte hayatımda görmediğim birşey gördüm. 4 kişi gittiğimiz için tatile Boarding kartlarımızı aldıktan sonra yanyana mı oturuyoruz diye bakma gereği duyduğumuzda o da ne "SEAT FREE" yazıyor. Ya kardeşim hangi çağda yaşıyoruz, halk otobüslerinde bile nerdeyse koltuk sıralı, insan gibi yolculuk ediliyor. Böyle olunca noldu tabii yurdum insanı ( gerçi biz sırayı 2 ledik ama olsun :p ) kapılar açılmadan 15 dakika önce sıraya girmeye başladı ve sonuç kaos... Son olarakta ey yetkili o yemek diye verdiğiniz şeyi önce ısıtın sonra insanlara dağıtın...

SİSTEM KARGAŞASI


"3-5-2, 4-4-2, 4-3-3…Hepsi hikaye bunların. Futbolun matematiği yoktur. Siz istediğiniz kadar sistem yaratmaya çalışın, Hagi 35-40 metreden topu doksana gönderdiği zaman ne sistem kalıyor, ne başka birşey. Futbol insan oyunudur, robot oyunu değil. İnsanı makine düzeninde bir sistemin dişlisiymiş gibi kullanamazsınız. (RIDVAN DİLMEN)"

Aslında Rıdvan Dilmen’ in söyledikleri büyük oranda doğru. Ancak biz şu sistem denilen şeyi gelin biraz kurcalayalım. Bu yıl iyi gitmeyen takımların başında tabiki FB geliyor. Dolayısı ile örneklem olarak rahatlıkla üzerinde çalışabileceğimiz takım da FB.

Daum zamanından gelen, Alex v.b futbolcular için ortaya çıkmış gibi görünen ve hatta adı bir ara “AZİZSİLİN” olarak telafuz edilen sistemin adı o. Rakamlara dökecek olursak 4-4-1-1. Aslında bu sistem iyi oturdu FB’ ye. Alex’ i feda etmemek vardı biraz içersinde. Ama çok yıldızı da öğüttü kendiliğinden. Anelka, Hoidjonk hatta Kezman ilk akla gelenler.

Her ne kadar özünde Alex v.b futbolcular için oluşturulmuş gibi görünse de aslında daha çok Deivid ve Sevilla maçlarındaki gibi oynayan Uğur Boral tarzı oyuncular için oluşturulmuş, onların varlığıyla işleyebilen bir sistemdi bu. Hücum yönü oldukça iyi iki kanat oyuncusu…ofansif yönü de olan bir önlibero (Aurelio hatta Appiah).. Bu oyuncularla birlikte ortaya çıkan, tek forvet ve arkasında Alex destekli gibi görünen, ama aslında 5 kişili hücum akınları..Sistem denilen ve bu 4-4-1-1 rakamlarından oluşan sözkonusu karmaşık ilişkinin özeti bu aslında..

Bu bağlamda bakalım bu seneki FB’ ye…Ne oldu da geçen sene takır takır oynayan bu takım aynı sistemle bu hale gelebildi. En uçtan başlayalım. Geçen seneye göre daha iyi bir en uç oyuncusu.. Guiza...FB’ ye geldiğinden beri en iyi maçlarını çıkaran bir Alex…Burda sorun yok. Hatta geçen seneye göre daha iyi..Ve fakat işte sorunun kaynağı..Devamlılığı olmayan bir Uğur Boral, şansız sakatlığıyla boğuşan bir Deivid ve AZİZSİLİN kurbanı bir oyuncu.. Aurelio..(Hatta Appiah)

İyimser olmaya başlarsak şayet; Deivid geri dönüyor. Uğur Boral’ ın, Wederson ve Tümer’ in de iyileşmesi ile birlikte form tutması beklenebilir. Orta sahanın ortasına Emre kaydırılabilir. Diğer ön liberonun kim olduğu önemli değil. Önemli olan, ön liberolardan birinin kesinlikle Emre olması. Çünkü kadrodaki ofansif yönü olan tek ön libero O. Bu şablonda bu sistem tekrar işlerlik kazanabilir mi? Olabilirliği yüksek bir ihtimal. Ama esas tehlike şurda, “sistemi değiştir ARAGONES” telkinleri, haykırışları artmaya başladı..Şayet ARAGONES ikinci bir AZİZSİLİN’ in de etkisiyle tam da bu dönemde sistemle oynamaya başlarsa işte o zaman tartışılan sistem değil, KENDİSİ olur. Zaman ne gösterecek bilmiyorum ama benim öngörüm; Aragones bu sistemde (4-4-1-1) ısrar edecek ve işler yoluna girmeye başlayacak. Ha artık, Türkiye Ligi ve Şampiyonlar Ligi için, alınan sonuçlardan sonra bunun için çok mu geç? O başka bir tartışma konusu..Bekleyip görmek lazım..
(İldiv81)

UEFA Cup

Şampiyonlar ligi ön eleme maçında elenen Galatasaray başkanı Adnan Polat 28 Ağustos günü hedef Kadıköy' de UEFA kupasını kaldırmak dediğinde tüm Galatasaraylı taraftarlara ve camiasına su serpmişti. Bence bu yaptığı hedef şaşırtma, gündem değiştirmekti ve kimse bu elenişi düşünmüyordu bile sadece Kadıköy' de kalkabilecek bir kupanın (çok kişi inanmasada, sadece inanmak istiyor ) mutluluğu ve ezeli rakibe verilebilecek zarar düşünülüyordu. Beşiktaş' ta ezeli rakip ebedi dost gibi düşünüyordu hatta Kadıköy' de GS-BJK finali düşünülüyordu, keşke olsaydı, isterdim şahsen. Lige ve UEFA' ya fırtına gibi giren BJK dün gerçektende UEFA kupasındaki finalini Ukrayna' da oynadı, benim gerçekten ümidim hiç yoktu rakip çok kaliteli değildi belki ama nasıl bir disiplin, nasıl bir ciğer inanılası değildi. İlk gol zaten 40 metre, bazuka gibi bir şut tabir edilen, örümcek ağını alan ve insanda kendi takımı oyuncusu gol atmış sevinci yaratan ( gol güzel diye sevinç ) Daha 1 ay öncesine kadar UEFA kupası finalinden bahseden, Ertuğrul Sağlam' la keşke 10 yıllık anlaşma yapsaydık diyen Yıldırım Demirören dün geceki maçtan sonra " Bana ne istifa ederse etsin " açıklamasını yapmış ki bu da Türk teknik direktörlerin kaçınılmaz sonudur. Birisi arkandayım diyorsa kalemin kırılmış hocam haberin olsun...


Sonuç olarak 3 takımla başlanan UEFA kupası macerasına sadece tek takımla devam edebiliyoruz, umarım grup maçları sonunda takımsız kalmayız...

25 Eylül 2008 Perşembe

Anadolu kulüpleri sezona hızlı başladı..

Geçtiğimiz hafta Konyaspor Raşit Çetiner ile yollarını ayırmıştı, yerine Giray Bulak gelmiş. Raşit hoca da Ünal Karaman' ın yerine gelmişti. Pek bir motive başlamıştı sezona aslında, ve ilk yarı sonunda 24 puan hedefliyordu.. ilk 3 haftada da 4 puan toplamıştı ve tek maglubiyeti de beşiktaş maçındaydı. yani uzaktan bakınca pek bir sorun yok gibiydi..

Bugün de bakıyorum Kocaelispor Engin İpekoğlu ile yollarını ayırmış. Uzaktan bakınca 4 hafta da 1 puanla lig sonuncusu Kocaelispor ama mağlubiyetleri sivas, kayseri, ve galatasaray maçlarındaydı. galatasaray maçı sonrasında taraftar yönetimi istifaya çağırınca giden kelle engin hoca' nın oldu.. ne bekleniyordu ki? yeni bir kadro yeni bir teknik adam bu 3 takımı da yenicek miydi? şimdi yönetim gidip engin hoca' nın yerine milan' da sorun yaşayan ancelotti yi mi getiricek?

Henüz sezonun 4ncü haftası ve 2 kulüp teknik adam değiştirdi bile. Sıradakini merakla bekliyorum. Nacizane tahminim Antalyaspor-Jarabinsky ikilisidir, başkanın ''Korkulacak, endişe edilecek bir şey yok, daha ligin başındayız. Takıma ve teknik heyete güveniyoruz." açıklaması zaten herşeyi ortaya koyuyor:)

14:30' a edit

Tartışmayı izledikten sonra farkettim ki, bir önceki postta kullandığım fotograf seçimi yanlışmış. Doğrusu budur diye düşünüyorum..

Demekki neymiş, öyle konuşmakla olmuyormuş.. Dangır dungur* konuşan bey*, hani verdiğiniz istifa sözleri??

14:30

Gözler Uğur Dündar' ın yerinde Serhat Ulueren' i arayacak.. nasıl düşünemediler acaba?

Zico&Zagallo

















Romario efendi 1998 dünya kupası kadrosuna kendini almadığı için Zagallo ve o dönemki yardımcısı Zico' ya ateş püskürüp sahibi olduğu kafenin tuvaletine karikatürlerini yaptırmış; cezası 1 milyon dolar yuh ne var bunda bu kadar... Ayrıca davanın 10 yıl sonra karara bağlanması sadece Türkiye' de olmuyo demek...

24 Eylül 2008 Çarşamba

Kazım abi.



Farklı üslubu ve yaklaşımlarıyla futbol dünyamızın farklı bir rengiydi Kazım abiydi. Düşüncelerine her zaman katılmıyorduk ama kansere karşı verdiği uzun süreli mücadeleyi hep takdir ettik. Toprağı bol olsun.

22 Eylül 2008 Pazartesi

1-YTL' ye stad



İnegöl Şehir Stadı' nın aylık kirası 1-YTL. İnegölspor' a sudan ucuza 10 yıl boyunca kiralamışlar. Halı saha meraklılarına duyurulur.

19 Eylül 2008 Cuma

Bellinzona-Galatasaray

Dünkü skora bakınca gerçekten de çok keyifli bir maç olmuş, iki takımda açık oynayıp golü düşünmüş gibi düşüncelere kapılıyor insan. Fakat işin aslı bence böyle değil, rakip bizdeki Bank Asya' da kümeye oynayabilecek bir takım bence. Galatasaray kadro olarak bence şu an Türkiye' nin en iyi takımı, ilk 11' i ve yedekleri olarak bence Türkiye' de çok iş yapıcak, belki de şampiyonluğun en büyük adayı. Sakatlarına rağmen dün çıkan kadro De Sanctis - Emre Aşık - Meira - Servet - Volkan - Serkan Kurtuluş - Ayhan - Lincoln - Kewell - Nonda - Baros. Takımdaki isimler gerçekten korkutucu duruyor ama forvet hattı çok kuvvetli olan takımın bence orta sahası ve defansı sıkıntılı. Emre Aşık sağ bek, Meira tam olarak ne oynadığını bilemiyor, stoper miyim, orta saha mı, defansif orta saha mıyım, Servet' in aklı bence Avrupa' da satılmalı yoksa GS zamanında bizim yaşadığımız Shevchenko olayını yaşayabilir. 4 forvet oynuyor, çok pozisyona giriyor ama bu 4 adamda savunma yapmıyor, sevmiyor da, yapmıcakta. O yüzden bu sene GS maçları banko üst biter bence skorlarda dünkü gibi 4-3, 5-2, 7-6. GS dünki skorla bence turu geçti ama UEFA kupasına talip, kazanacak bir takım görüntüsü vermedi tıpki Beşiktaş gibi. Dünki maçta bir Tromso vakası da yaşanabilirdi ama kazanmayı bildiler ve Avrupa' da ki 5 maçlık galibiyet özlemine son verdiler.

18 Eylül 2008 Perşembe

Takipteyim Wenger!


Avrupa' da veya EPL de ağız tadıyla kupa zaferi yaşamamasına rağmen uzun yıllardır tarzından taviz vermeyerek bir ekol yarattı. Genç oyuncularda ısrar etmesi, onların özgüven kazanabilmesi için sahada özgür bırakması gerçekten takdir edilesi davranışları.
Son zamanlarda yaptığı yorumlarda oldukça mantıklı. Geçen günlerde fahim' in man.city yi alması sonrasında parayı basarım c.ronaldoyu messiyi fabregası alırım düşüncesine yaptığı yoruma katılmamak mümkün değil. Bu kıroyum ama para bende patronlarına yönelik futbolun ruhuna saygı göstermedikleri yorumu çok doğru. hepsini toplasan mancity e, rekabeti bitirsen ne keyfi kalır ki bu oyunun?
Dünkü dinamo maçında da nesmachniy'nin wonder kid walcott a dalışlarına ses çıkarmayan cantelejo ya sitem etmiş. Hakkı var ama..
Son sözüm sana wenger, yorumlarını yakından takip ediyorum, şimdilik bir falsonu bulamadım ama takipteyim bakalım hep kendine mi yontuyosun bu olanları..

Netice..

-hacı hep destek tam destek yeniliyomuyuz kombineyi?
*hep destek tam destek, yenileyelim, netice ne?
-%30 zam
*ok
------
-hacı aragonesi almışız..
*o kim ya?
-hacı neticede avrupa kupası almış adam
*ok
------
-hacı guiza yı almışız..
*o kim ya?
-hacı neticede laliga gol kralı, penaltısız 27 gol..
*ok

böyle böyle gider, "neticeye" alıştırıldık bu sene, biz de her defasında ok dedik.. ama arkadaş dön bir bak neticeye ligde patlamışsın, cl de puan çıkarabileceğin tek deplasmandan boş dönmüşsün..

Yok takım eksik olmasa, semih edu olsa bu portoyla top diye oynarız vs..
Tamamda bu yedek kulübesinin, kadronun, sakatlıkların sorumlusu kim? küresel ısınma mı?

Porto-Fenerbahçe


''Bizi sonuna kadar destekleyin''
''Önümüzdeki 4-5 ay içinde daha net bir şekilde önümüzü görebiliriz''

Hoca 4-5 ay uzun zaman, sen önünü görürsün belki kapıyı gösterirler ama bu arada lig, şampiyonlar ligi gitmiş olur. Ben açıkçası bu adamdan umutluydum, hala da umudum var sadece kim kimdir, nerde oynar, kimle oynar, top oynamayı bilir mi gibi soruların cevaplarını halen bulamamış olması ve bu konuda yardımcı olanın bulunmaması. Sağ ve sol açıklarda ters ayaklı adam oynatmak mantıklı bir hareket belki ama bu adam Emre ise mantıksız çünkü adam kanat adamı değil, sakat, hazır değil sağ açıkta oynatıyosun o da napıyo "ben kanattan ne anlarım ortaya yakın takılim " diyip gökhan gönül' ü perişan ediyo. Can' ı kadroya almıyosun ilk 11' de oynattığın Yasin, Can' ı hiç aratmıyor bare Can' ı oynat çocuk morallensin kendi kalesine atsa bile diyelim ki bizimkiler attı. Selçuk oynuyo ilk 11' de sakattı daha Cumartesi günü oynayamaz dendi, oynamadı da böyle bir maçta 11 başlıyor, 45' te yerine Josico' ya bırakıyor sadece 7 dakika oyunda kalıp yerini Burak' a bırakıyor. İlk 11' i ile yapılan değişiklikleri ile gerçekten tartışmaya açık bir maçtı. Şu bile yetti bana " Yedeklerimizden İlhan Parlak ve Kazım Kazım ısınıyor". Ben Kazım' ı tamamen çaresizlikten, alternatifsizlikten oyuna aldığını düşünüyorum, yoksa Burak' tan önce alırdı zaten Burak Kazım' ın yedeği. Yalnız gerçekten bir adam vardı tam "One man against all" şeklinde, 3 ciğerli bence başarılı olucak inanıyorum GUİZA...
Ayrıca bu maçtada maçın sunucu ve yorumcularına gereksiz bilgiler verdikleri için teşekkürler.
"Josico kariyeri boyunca sadece sarı lacivert takımların formasını giydi." gibi...

16 Eylül 2008 Salı

Associazione Calcio Bellinzona


1904 yılında İsviçre' de kurulmuş Bellinzona kentinin takımıdır. Takımın en büyük başarısı(!) 1948 yılında İsviçre şampiyonluğudur. Komşusu İtalya olduğu için şehirde İtalyanca konuşulmaktadır bu yüzden kötü İtalyan topçuları bu takımı tercih etmektedirler. Takımda şu anda 7 tane İtalyan futbolcu oynamaktadır. Resmi site uzantısı ch yani isviçre olmasına rağmen resmi sitesi İtalyanca olan bir takımdır. http://www.acbellinzona.ch/ Roma' nın pilot takımıdır aynı zamanda. Maçlarını 6.000 kişi kapasiteli Stadio Comunale Bellinzona da oynamaktadır ki stadın sadece 2.000 kişilik kısmı koltuklu geri kalan 4.000 ayakta takılmaktadır.


Kubilay Türkyılmaz' ın futbola başladığı klüptür aynı zamanda. 1986-1989 yılları arasında 79 maçta 46 gol ve 2000 yılında 13 maçta 15 gol atmıştır. Şehir muhteşem turistik bir şehir Galatasaray burda önce güzelce şehri gezer sonra da ters bir durum olmazsa turu geçip gelir.